بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

يَٰٓأَيُّهَا ٱلْمُزَّمِّلُ ﴿١

Ey o örtünen (Müzzemmil)!

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ey örtüsüne bürünen;

— İbni Kesir

Ey örtünüp bürünen (Peygamber)!

— Diyanet İşleri

Ey (esvabına) bürünen (Habîbim),

— Hasan Basri Çantay

Ey örtüye bürünerek saklanan Muhammed,

— Seyyid Kutub

قُمِ ٱلَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا ﴿٢

Kalk gece, meğer biraz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Gecenin birazı müstesna kalk.

— İbni Kesir

(2-3) Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt.

— Diyanet İşleri

gece (nin) birazından gayrı (saatlerinde) kalk,

— Hasan Basri Çantay

Geceleyin biraz uyuduktan sonra kalk

— Seyyid Kutub

نِّصْفَهُۥٓ أَوِ ٱنقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا ﴿٣

Yarısı, yâhud eksilt ondan biraz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yarısından veya ondan biraz eksilt.

— İbni Kesir

(2-3) Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt.

— Diyanet İşleri

(Gecenin) yarısı mıkdârınca. Yahud ondan «birazını eksilt.

— Hasan Basri Çantay

Gecenin yarısında uyanık ol, ya bu miktarı biraz eksilt

— Seyyid Kutub

أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ ٱلْقُرْءَانَ تَرْتِيلًا ﴿٤

Yâhud artır ve Kur'an oku, tertil ile yavaş yavaş güzel güzel.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yahut biraz artır ve Kur'an'ı yavaş yavaş oku.

— İbni Kesir

Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.

— Diyanet İşleri

Yahud (o yarının) üzerine (ilâve edib) artır. Kur'ânı da açık açık, tane tane oku.

— Hasan Basri Çantay

Ya da artır da ağır ağır Kur'an oku.

— Seyyid Kutub

إِنَّا سَنُلْقِى عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا ﴿٥

Çünkü biz senin üzerine ağır bir söz ilka edeceğiz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki Biz; sana, ağır bir söz vahyedeceğiz.

— İbni Kesir

Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz.

— Diyanet İşleri

Hakıykat biz sana ağır bir söz vahyediyoruz.

— Hasan Basri Çantay

Çünkü biz sana sorumluluğu ağır bir söz indireceğiz.

— Seyyid Kutub

إِنَّ نَاشِئَةَ ٱلَّيْلِ هِىَ أَشَدُّ وَطْـًٔا وَأَقْوَمُ قِيلًا ﴿٦

Çünkü gece neşesi hem daha dokunaklı hem deyişce daha sağlamdır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki gece kalkışı, daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir.

— İbni Kesir

Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur’an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır.

— Diyanet İşleri

Gerçek, gece (yatağından ibâdete) kalkan nefs (yok mu?) o, hem uygunluk i'tibariyle daha kuvvetlidir, hem kıraatçe daha sağlamdır.

— Hasan Basri Çantay

Kuşkusuz gece ibadeti, gündüze göre daha zor, fakat sözü daha etkilidir.

— Seyyid Kutub

إِنَّ لَكَ فِى ٱلنَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا ﴿٧

Çünkü sana gündüzün uzun bir yüzüş vardır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki gündüzde; seni, uzun uzun alıkoyacak işler vardır.

— İbni Kesir

Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır.

— Diyanet İşleri

Çünkü gündüz senin için uzun bir meşguuliyyet var.

— Hasan Basri Çantay

Çünkü gündüzleri, seni uzun uzun uğraştıracak işlerin vardır.

— Seyyid Kutub

وَٱذْكُرِ ٱسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا ﴿٨

Hem Rabbi’nin ismini an ve masivâdan kesilerek ona çekil.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Rabbının adını zikret, her şeyi bırakıp yalnız O'na yönel.

— İbni Kesir

Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O’na yönel.

— Diyanet İşleri

Rabbinin adını an. (İbâdetinde Ondan başka herşeyden kesilerek) yalnız Ona yönel.

— Hasan Basri Çantay

Rabbinin adını an, bütün varlığınla O'na yönel!

— Seyyid Kutub

رَّبُّ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱتَّخِذْهُ وَكِيلًا ﴿٩

O meşrik u mağribin Rabb’i, başka tanrı yok ancak O, o halde yalnız onu tut vekîl.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Doğunun ve Batının Rabbıdır. O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse onu vekil edin.

— İbni Kesir

O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin.

— Diyanet İşleri

(O), doğunun da, batının da Rabbidir. Ondan başka hiçbir Tanrı yok. O halde (umuurunda) güvenek ve dayanak olarak onu tut.

— Hasan Basri Çantay

O doğunun da, batının da Rabbidir, O'ndan başka ilah yoktur. O halde tek dayanağın O olsun.

— Seyyid Kutub

وَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا ﴿١٠

Ve ağyarın diyeceklerine sabret ve onları bir hecri cemîl ile terket ayrıl.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onların söylediklerine sabret ve yanlarından güzellikle ayrıl.

— İbni Kesir

Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl.

— Diyanet İşleri

Onlar ne derlerse katlan. Onlardan sızıltısızca ayrıl.

— Hasan Basri Çantay

Müşriklerin senin için dediklerine sabret, yanlarından nazik bir şekilde ayrıl.

— Seyyid Kutub

AYARLAR