بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱقْرَأْ بِٱسْمِ رَبِّكَ ٱلَّذِى خَلَقَ ﴿١

Oku ismiyle o Rabbin’in ki yarattı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yaratan Rabbının adıyla oku.

— İbni Kesir

(1-2) Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı.

— Diyanet İşleri

Yaratan Rabbinin adiyle oku.

— Hasan Basri Çantay

Yaratan Rabbinin adıyla oku.

— Seyyid Kutub

خَلَقَ ٱلْإِنسَٰنَ مِنْ عَلَقٍ ﴿٢

İnsanı bir alaktan yarattı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O; insanı pıhtılaşmış kandan yarattı.

— İbni Kesir

(1-2) Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı.

— Diyanet İşleri

O, insanı bir kan pıhtısından yaratdı.

— Hasan Basri Çantay

O, insanı bir kan pıhtısından yarattı.

— Seyyid Kutub

ٱقْرَأْ وَرَبُّكَ ٱلْأَكْرَمُ ﴿٣

Oku, o keremine nihayet olmayan Rabbindır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Oku, Rabbın nihayetsiz kerem sahibidir.

— İbni Kesir

Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.

— Diyanet İşleri

Oku. Rabbin nihayetsiz kerem saahibidir.

— Hasan Basri Çantay

Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir.

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِى عَلَّمَ بِٱلْقَلَمِ ﴿٤

Kalem ile öreten de.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ki O, kalemle öğretti.

— İbni Kesir

(4-5) O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.

— Diyanet İşleri

Ki O, kalemle (yazı yazmayı) öğretendir.

— Hasan Basri Çantay

O, insana kalemle yazmayı öğretti.

— Seyyid Kutub

عَلَّمَ ٱلْإِنسَٰنَ مَا لَمْ يَعْلَمْ ﴿٥

O insana bilmediği şeyleri öğretti.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İnsana bilmediğini öğretmiştir.

— İbni Kesir

(4-5) O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.

— Diyanet İşleri

İnsana bilmediğini O öğretdi.

— Hasan Basri Çantay

İnsana bilmediğini öğretti.

— Seyyid Kutub

كَلَّآ إِنَّ ٱلْإِنسَٰنَ لَيَطْغَىٰٓ ﴿٦

Sakın okumamak etme, çünkü insan muhakkak tuğyan eder.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır; insan azgınlık eder.

— İbni Kesir

(6-7) Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.

— Diyanet İşleri

(Okumamakdan) sakın! Çünkü insan muhakkak azar,

— Hasan Basri Çantay

Hayır insan azar.

— Seyyid Kutub

أَن رَّءَاهُ ٱسْتَغْنَىٰٓ ﴿٧

Kendini müstağni görmekle.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kendini müstağni gördüğü için.

— İbni Kesir

(6-7) Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.

— Diyanet İşleri

Kendisini (mal sebebiyle) ihtiyacdan vareste gördü diye.

— Hasan Basri Çantay

Kendini zengin gördüğü için.

— Seyyid Kutub

إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجْعَىٰٓ ﴿٨

Her halde nihayet Rabbinadır dönüş.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Dönüş, şüphesiz ancak Rabbınadır.

— İbni Kesir

Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.

— Diyanet İşleri

(Ey insan) şübhesiz dönüş (ün) ancak Rabbinedir.

— Hasan Basri Çantay

Dönüş Rabbinedir.

— Seyyid Kutub

أَرَءَيْتَ ٱلَّذِى يَنْهَىٰ ﴿٩

Baksana o nehyedene.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O yasaklayanı gördün mü?

— İbni Kesir

(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?

— Diyanet İşleri

(9-10) Bir kulu, namaz kılarken, men edecek (adam) gördün mü sen?

— Hasan Basri Çantay

Gördün mü şu men edeni.

— Seyyid Kutub

عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰٓ ﴿١٠

Bir kulu namaz kıldığında.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Bir kulu, namaz kılarken?

— İbni Kesir

(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?

— Diyanet İşleri

(9-10) Bir kulu, namaz kılarken, men edecek (adam) gördün mü sen?

— Hasan Basri Çantay

Namaz kılarken bir kulu.

— Seyyid Kutub

AYARLAR