بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَٱلسَّمَآءِ وَٱلطَّارِقِ ﴿١

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Kasem olsun o Semâ’ya ve târıka.

İBNİ KESİR

Andolsun göğe ve Tarık'a.

DİYANET İŞLERİ

Göğe ve târıka andolsun.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Andolsun o göğe ve Taarıka.

SEYYİD KUTUB

Göğe ve târıka and olsun.

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلطَّارِقُ ﴿٢

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Bildin mi târık ne?

İBNİ KESİR

Nereden bileceksin sen Tarık'ın ne olduğunu?

DİYANET İŞLERİ

Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?

HASAN BASRİ ÇANTAY

«Taarık» ın ne olduğunu sana hangi şey bildirdi?

SEYYİD KUTUB

Târıkın ne olduğunu bilir misin sen?

ٱلنَّجْمُ ٱلثَّاقِبُ ﴿٣

ELMALILI HAMDİ YAZIR

O necmi sâkıb.

İBNİ KESİR

O, delen yıldızdır.

DİYANET İŞLERİ

O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.

HASAN BASRİ ÇANTAY

(O, zıyâsiyle karanlığı) delen yıldızdır.

SEYYİD KUTUB

O karanlığı delen yıldızdır.

إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ﴿٤

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Bir nefis yoktur ki illâ üzerinde bir hâfız olmasın.

İBNİ KESİR

Hiç bir nefis yoktur ki mutlaka onun üzerinde bir gözeten bulunmasın.

DİYANET İŞLERİ

Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Hiçbir nefs haaric değildir, ille onun üzerinde bir gözeten vardır.

SEYYİD KUTUB

Hiçbir can yoktur ki başında bir koruyucu olmasın.

فَلْيَنظُرِ ٱلْإِنسَٰنُ مِمَّ خُلِقَ ﴿٥

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Onun için insan düşünsün neden yaratıldı?

İBNİ KESİR

Şu halde insan bir baksın, neden yaratılmıştır?

DİYANET İŞLERİ

Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Şimdi, insan hangi şeyden yaratıldı? (İbretle) baksın.

SEYYİD KUTUB

Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.

خُلِقَ مِن مَّآءٍ دَافِقٍ ﴿٦

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Bir atılgan sudan yaratıldı.

İBNİ KESİR

O, atılıp dökülen bir sudan yaratılmıştır.

DİYANET İŞLERİ

Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı.

HASAN BASRİ ÇANTAY

O, atılıb dökülen bir sudan yaratılmışdır,

SEYYİD KUTUB

Fışkıran su damlacığından yaratıldı.

يَخْرُجُ مِنۢ بَيْنِ ٱلصُّلْبِ وَٱلتَّرَآئِبِ ﴿٧

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ki sulb ile sîneler arasından çıkar.

İBNİ KESİR

Bel kemiği ile göğüslerin arasından çıkar.

DİYANET İŞLERİ

Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Ki (erkeğin) arka kemiği ile (kadının) göğüs kemikleri arasından çıkıyor o.

SEYYİD KUTUB

Bel ile kaburga kemikleri arasından çıkan.

إِنَّهُۥ عَلَىٰ رَجْعِهِۦ لَقَادِرٌ ﴿٨

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Elbette o onu döndürmeğe kadirdir.

İBNİ KESİR

Şüphe yok ki O, onu yeniden döndürmeye kadirdir.

DİYANET İŞLERİ

Şüphesiz Allah’ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Şübhe yok ki (Allah) onu (tekrar diriltib) döndürmiye elbette kaadirdir,

SEYYİD KUTUB

Allah onu tekrar yaratmaya kadirdir.

يَوْمَ تُبْلَى ٱلسَّرَآئِرُ ﴿٩

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Yoklanacağı gün bütün serâir.

İBNİ KESİR

O gün, sırlar yoklanıp meydana çıkarılacaktır.

DİYANET İŞLERİ

Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla!

HASAN BASRİ ÇANTAY

o günde ki (bütün) sırlar yoklanıb meydana çıkarılacakdır.

SEYYİD KUTUB

Gizli işlerin ortaya çıkarıldığı günde.

فَمَا لَهُۥ مِن قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ ﴿١٠

ELMALILI HAMDİ YAZIR

O vakit ona ne bir kuvvet vardır ne de bir nâsır.

İBNİ KESİR

Artık onun gücü de, yardımcısı da yoktur.

DİYANET İŞLERİ

(O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Artık onun için ne bir kudret, ne de bir yardımcı yokdur.

SEYYİD KUTUB

Onun hiçbir gücü ve hiçbir yardımcısı olmaz.

AYARLAR