بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلصَّٰٓفَّٰتِ صَفّٗا ١

Kasem olsun ol kuvvetlere: o saf dizip de duranlara.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun; saf bağlayıp duranlara.

– İbni Kesir

(1-4) Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah’ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilâhınız gerçekten bir tek ilâhtır.

– Diyanet İşleri

(1-2-3) Saflar bağlayıb duranlara, sevk (-u idare) ve (men'-u) zecredenlere, zikir okuyanlara yemîn ederim ki,

– Hasan Basri Çantay

Andolsun sıra sıra duranlara

– Seyyid Kutub

فَٱلزَّٰجِرَٰتِ زَجۡرٗا ٢

O haykırıp da sürenlere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Haykırıp sürenlere.

– İbni Kesir

(1-4) Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah’ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilâhınız gerçekten bir tek ilâhtır.

– Diyanet İşleri

(1-2-3) Saflar bağlayıb duranlara, sevk (-u idare) ve (men'-u) zecredenlere, zikir okuyanlara yemîn ederim ki,

– Hasan Basri Çantay

Önlerindekini sürdükçe sürenlere

– Seyyid Kutub

فَٱلتَّٰلِيَٰتِ ذِكۡرًا ٣

Ve o yolda zikr okuyanlara.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Zikir okumakta olanlara.

– İbni Kesir

(1-4) Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah’ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilâhınız gerçekten bir tek ilâhtır.

– Diyanet İşleri

(1-2-3) Saflar bağlayıb duranlara, sevk (-u idare) ve (men'-u) zecredenlere, zikir okuyanlara yemîn ederim ki,

– Hasan Basri Çantay

Zikir okuyanlara

– Seyyid Kutub

إِنَّ إِلَٰهَكُمۡ لَوَٰحِدٞ ٤

Ki ilâhınız birdir sizin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ki, sizin ilahınız muhakkak ki bir tektir.

– İbni Kesir

(1-4) Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah’ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilâhınız gerçekten bir tek ilâhtır.

– Diyanet İşleri

Gerçek, sizin Tanrınız hakîkaten birdir.

– Hasan Basri Çantay

Ki, ilahınız birdir.

– Seyyid Kutub

رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَرَبُّ ٱلۡمَشَٰرِقِ ٥

Hep o göklerin yerin ve aralarındakilerin Rabb’i ve bütün meşriklerin Rabb’i.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların Rabbıdır. Ve doğruların da Rabbıdır.

– İbni Kesir

O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Doğuların da (Batıların da) Rabbidir.

– Diyanet İşleri

(O), göklerin ve yerin ve bunlar arasında ne varsa hepsinin Rabbidir. Doğuların da Rabbidir O.

– Hasan Basri Çantay

Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabb'idir. Doğuların da Rabb'idir.

– Seyyid Kutub

إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنۡيَا بِزِينَةٍ ٱلۡكَوَاكِبِ ٦

Bakınız biz o dünya Semâ’yı (o yakın göğü) bir ziynetle donattık: kevakib.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu Biz; dünya göğünü bir süsle, yıldızlarla süsledik.

– İbni Kesir

Biz, en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık.

– Diyanet İşleri

Hakîkat biz (size) en yakın göğü bir zînetle, yıldızlarla (donatıp) süsledik.

– Hasan Basri Çantay

Bize en yakın göğü, bir süsle ve yıldızlarla süsledik.

– Seyyid Kutub

وَحِفۡظٗا مِّن كُلِّ شَيۡطَٰنٖ مَّارِدٖ ٧

Hem mütemerrid ve her şeytandan koruduk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve onu inatçı her şeytandan koruduk.

– İbni Kesir

Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk.

– Diyanet İşleri

(Onu itaatden çıkan) her mütemerrid şeytandan koruduk.

– Hasan Basri Çantay

Ve onu itaat etmeyen her şeytandan koruduk.

– Seyyid Kutub

لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰ وَيُقۡذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٖ ٨

Onlar mele-i alâyı dinleyemezler, tard için her taraftan sıkıya tutulurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar Mele-i Ala'yı dinleyemezler ve her yönden sürülerek atılırlar.

– İbni Kesir

(8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

– Diyanet İşleri

(8-9) Ki onlar «Mele'-i a'lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır.

– Hasan Basri Çantay

O şeytanlar, yüce alemi (Mele-i A'la'yı) dinleyemezler; her yandan kendilerine mermi gibi yıldızlar atılır.

– Seyyid Kutub

دُحُورٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٞ وَاصِبٌ ٩

Ve onlara ayrılmaz bir azâb vardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kovularak. Ve onlar için sürekli bir azab vardır.

– İbni Kesir

(8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

– Diyanet İşleri

(8-9) Ki onlar «Mele'-i a'lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır.

– Hasan Basri Çantay

Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli azap vardır.

– Seyyid Kutub

إِلَّا مَنۡ خَطِفَ ٱلۡخَطۡفَةَ فَأَتۡبَعَهُۥ شِهَابٞ ثَاقِبٞ ١٠

Ancak bir çalıp çarpan, onun da peşine bir şihabı sâkıb takılır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak çalıp çırpan olursa; onu da hemen delip geçen yakıcı bir alev takib eder.

– İbni Kesir

Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).

– Diyanet İşleri

Meğer ki (içlerinden) bir çalıb çarpan (ı) olsun. Fakat onu da delib geçen bir alev ta'kıyb etmişdir.

– Hasan Basri Çantay

Ancak meleklerin konuşmalarından bir sözü kapan olursa, onu da delen ve yakan alevli yıldızlar takip eder.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu