بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

طسٓمٓ ﴿١

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Tâ, Sîn, Mîm.

İBNİ KESİR

Ta, Sin, Mim.

DİYANET İŞLERİ

Tâ Sîn Mîm.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Taa, Sîn, Mîm.

SEYYİD KUTUB

Ta, sin, mim.

تِلْكَ ءَايَٰتُ ٱلْكِتَٰبِ ٱلْمُبِينِ ﴿٢

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Bunlar sana o mübin kitabın âyetleri.

İBNİ KESİR

Bunlar apaçık kitabın ayetleridir.

DİYANET İŞLERİ

Bunlar, apaçık Kitab’ın âyetleridir.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Bunlar o hakikatleri açıklayan kitabın âyetleridir.

SEYYİD KUTUB

Bu ayetler, açık anlamlı Kitabın ayetleridir.?

لَعَلَّكَ بَٰخِعٌ نَّفْسَكَ أَلَّا يَكُونُواْ مُؤْمِنِينَ ﴿٣

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Sen âdetâ kendine kıyacaksın mü'min olmıyacaklar diye.

İBNİ KESİR

Mü'min olmuyorlar diye nerede ise kendini mahvedeceksin.

DİYANET İŞLERİ

Ey Muhammed! Mü’min olmuyorlar diye âdeta kendini helâk edeceksin!

HASAN BASRİ ÇANTAY

(Habîbim) Onlar mü'min olmayacaklar diye aadetâ kendine kıyacaksın!

SEYYİD KUTUB

Ey Muhammed, onlar mü'min olmuyorlar diye neredeyse canına kıyacaksın.

إِن نَّشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ ءَايَةً فَظَلَّتْ أَعْنَٰقُهُمْ لَهَا خَٰضِعِينَ ﴿٤

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Dilersek üzerlerine Semâ’dan bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğile kalır.

İBNİ KESİR

Dilersek, onlara gökten bir ayet indiririz de ona boyunları eğik kalır.

DİYANET İŞLERİ

Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Eğer dilersek biz onların tepesine gökden bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğilekalır.

SEYYİD KUTUB

Eğer dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de karşısında boyunları eğik kalır.

وَمَا يَأْتِيهِم مِّن ذِكْرٍ مِّنَ ٱلرَّحْمَٰنِ مُحْدَثٍ إِلَّا كَانُواْ عَنْهُ مُعْرِضِينَ ﴿٥

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Bununla beraber Rahman’dan kendilerine yeni bir zikir gelmiyor ki ondan yüz çevirmiş olmasınlar.

İBNİ KESİR

Onlara Rahman'dan bir öğüt geldiğinde, mutlaka ondan yüz çevirirler.

DİYANET İŞLERİ

Rahmân’dan kendilerine gelen her yeni öğütten mutlaka yüz çevirirler.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Kendilerine O çok esirgeyici (Allah) dan (vahy ile) yeni bir öğüd gelmeye dursun, ille bundan yüz çeviricidirler onlar.

SEYYİD KUTUB

Onlar son derece merhametli olan Allah'ın kendilerine gönderdiği her yeni uyarıya burun kıvırarak set çevirirler.

فَقَدْ كَذَّبُواْ فَسَيَأْتِيهِمْ أَنۢبَٰٓؤُاْ مَا كَانُواْ بِهِۦ يَسْتَهْزِءُونَ ﴿٦

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Evet tekzib etmekteler, fakat onlara o istihza ettikleri şeyin müdhiş haberleri gelecek.

İBNİ KESİR

Onlar, gerçekten yalanladılar. Ama alay edip durdukları şeylerin haberleri kendilerine yakında gelecektir.

DİYANET İŞLERİ

Onlar (Allah’ın âyetlerini) yalanladılar, fakat alay edegeldikleri şeylerin haberleri başlarına gelecek.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Şimdi (kat'î suretde) tekzîb etdiler. (Fakat) istihza edegeldikleri (hakıykatların mühim) haberleri yakında onlara gelecekdir.

SEYYİD KUTUB

Onlar yalanladılar. Fakat, alay konusu ettikleri gerçeklerin somut olayları ile yakında yüzyüze geleceklerdir.

أَوَلَمْ يَرَوْاْ إِلَى ٱلْأَرْضِ كَمْ أَنۢبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ ﴿٧

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Arz’a bir bakmadılar da mı? biz onda her hoş çiftten ne kadar bitirmişiz.

İBNİ KESİR

Yeryüzüne bakmazlar mı ki; Biz, orada bitkilerden nice güzel çiftler bitirmişizdir.

DİYANET İŞLERİ

Yeryüzüne bakmazlar mı, orada her türden nice güzel ve yararlı bitkiler bitirdik.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Yer (yüzün) e bir bakmadılar mı ki biz orada her güzel çiftden nice nebatlar bitirdik.

SEYYİD KUTUB

Onlar yeryüzüne bakarak orada ne kadar yararlı bitki türleri yarattığımızı görmezler mi?

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةًۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ ﴿٨

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Şüphesiz ki bunda mutlak bir âyet var, hemde ekserîsi mü'min olmadı.

İBNİ KESİR

Muhakkak ki bunda, bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü'min olmadılar.

DİYANET İŞLERİ

Şüphesiz bunlarda (Allah’ın varlığına) bir delil vardır, ama onların çoğu inanmamaktadırlar.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Şübhesiz ki bunlardan (Hakkın kemâl-i kudretine) elbet birer, nişane vardır. (Fakat) onların çoğu îman edici değildirler.

SEYYİD KUTUB

Hiç kuşkusuz bunda, üstün gücümüzü kanıtlayan bir ayet vardır, ama onların çoğu inanmazlar.

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ﴿٩

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ve şüphesiz ki Rabbin O öyle Azîz, öyle Rahîm.

İBNİ KESİR

Ve muhakkak ki senin Rabbın, elbette O; Aziz'dir, Rahim'dir.

DİYANET İŞLERİ

Şüphesiz senin Rabbin, elbette mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.

HASAN BASRİ ÇANTAY

Şüphesiz ki senin Rabbin, elbette O, mutlak gaalibdir, çok esirgeyicidir.

SEYYİD KUTUB

Hiç kuşkusuz senin Rabb'in üstün iradeli ve merhametlidir.

وَإِذْ نَادَىٰ رَبُّكَ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱئْتِ ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ ﴿١٠

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Bir vakit de Rabbin, Musa’ya nidâ buyurdu: git o zalim kavme dedi.

İBNİ KESİR

Hani Rabbın Musa'ya seslenmişti ki: Zalimler güruhuna git;

DİYANET İŞLERİ

(10-11) Hani Rabbin, Mûsâ’ya; “Zalimler topluluğuna, Firavun’un kavmine git! Başlarına geleceklerden hâlâ korkmuyorlar mı?” diye seslenmişti.

HASAN BASRİ ÇANTAY

(10-11) Hani Rabbin Musâya: «O zaalimler güruhuna, Fir'avnın kavmine git. Haalâ (fenâlıkdan) sakınmayacaklar mı onlar?» diye nida etmişdi.

SEYYİD KUTUB

Hani Rabb'in Musa'ya şöyle seslenmişti, «Şu zalim topluma git.

AYARLAR