بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡقُرۡءَانِ ٱلۡحَكِيمِ ٢

Hikmetli Kur’an’ın Hakk’ı için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hikmetli Kur'an'a andolsun.

– Seyyid Kutub

(2-4) (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.

– Diyanet İşleri

إِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ٣

Emîn ol ki sen o risaletle gönderilen peygamberlerdensin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sen elbette gönderilmiş peygamberlerdensin.

– Seyyid Kutub

(2-4) (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.

– Diyanet İşleri

عَلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ ٤

Bir sıratı müstakîm üzerindesin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dosdoğru bir yol üzerinde.

– Seyyid Kutub

(2-4) (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.

– Diyanet İşleri

تَنزِيلَ ٱلۡعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ ٥

Tenziliyle o Aziz Rahimin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu Kur'an üstün ve çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.

– Seyyid Kutub

(5-6) Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.

– Diyanet İşleri

لِتُنذِرَ قَوۡمٗا مَّآ أُنذِرَ ءَابَآؤُهُمۡ فَهُمۡ غَٰفِلُونَ ٦

İnzar edesin: vehameti haber veresin diye bir kavme babalar inzar edilmedi de haberleri de yok gafiller.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O Kitap, sana, ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

– Seyyid Kutub

(5-6) Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.

– Diyanet İşleri

لَقَدۡ حَقَّ ٱلۡقَوۡلُ عَلَىٰٓ أَكۡثَرِهِمۡ فَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ ٧

Celâlim Hakk’ı için daha çoklarına karşı söz hakkolmuştur da onlar imana gelmezler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar.

– Seyyid Kutub

Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.

– Diyanet İşleri

إِنَّا جَعَلۡنَا فِيٓ أَعۡنَٰقِهِمۡ أَغۡلَٰلٗا فَهِيَ إِلَى ٱلۡأَذۡقَانِ فَهُم مُّقۡمَحُونَ ٨

Çünkü Biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz, onlar çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı gözleri aşağı somurtmaktadırlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz onların boyunlarına halkalar geçirdik. Çenelere kadar dayanan o halkalar yüzünden kafaları kalkıktır.

– Seyyid Kutub

Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.

– Diyanet İşleri

وَجَعَلۡنَا مِنۢ بَيۡنِ أَيۡدِيهِمۡ سَدّٗا وَمِنۡ خَلۡفِهِمۡ سَدّٗا فَأَغۡشَيۡنَٰهُمۡ فَهُمۡ لَا يُبۡصِرُونَ ٩

Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da baksalar da görmezler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Önlerine ve arkalarına set çektik. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.

– Seyyid Kutub

Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.

– Diyanet İşleri

وَسَوَآءٌ عَلَيۡهِمۡ ءَأَنذَرۡتَهُمۡ أَمۡ لَمۡ تُنذِرۡهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ ١٠

Ve onlarca müsavidir: ha inzar etmişin kendilerini ha etmemişin; inanmazlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.

– Seyyid Kutub

Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00