بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنشَقَّتْ ﴿١

Semâ inşikak ettiği.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Gök yarıldığı zaman;

— İbni Kesir

(1-2) Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-,

— Diyanet İşleri

(1-2) Gök yarıldığı, (yarılmakda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki gök zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır.

— Hasan Basri Çantay

Gök yarıldığı,

— Seyyid Kutub

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٢

Ve Rabb’ini dinleyip haklandığı vakit.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir.

— İbni Kesir

(1-2) Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-,

— Diyanet İşleri

(1-2) Gök yarıldığı, (yarılmakda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki gök zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır.

— Hasan Basri Çantay

Rabbini dinleyip O'na yaraşır şekilde boyun eğdiği zaman!

— Seyyid Kutub

وَإِذَا ٱلْأَرْضُ مُدَّتْ ﴿٣

Ve arz meddedildiği ve.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yer düzeltildiği zaman;

— İbni Kesir

(3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,

— Diyanet İşleri

(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).

— Hasan Basri Çantay

Yer uzatılarak dümdüz yapıldığı,

— Seyyid Kutub

وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ ﴿٤

İçindekini atıp boşaldığı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İçinde olanları dışarı atıp boşaldığı zaman;

— İbni Kesir

(3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,

— Diyanet İşleri

(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).

— Hasan Basri Çantay

İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,

— Seyyid Kutub

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٥

Ve Rabb’ini dinleyip haklandığı vakit.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir.

— İbni Kesir

Rabbini dinlediği zaman -ki ona yaraşan da budur- (insan yaptıklarını karşısında bulur!)

— Diyanet İşleri

(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).

— Hasan Basri Çantay

Ve Rabbine yaraştığı şekilde O'na kulak verip boyun eğdiği zaman.

— Seyyid Kutub

يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَٰقِيهِ ﴿٦

Ey o insan! Sen cidden Rabb’ine doğru çabalar da çabalar nihâyet ona mülâkî olursun.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ey insan; sen Rabbın için çalışıp çabaladın, nihayet O'na kavuşacaksın.

— İbni Kesir

Ey insan! Şüphesiz, sen Rabbine (kavuşuncaya kadar) didinip duracak ve sonunda didinmenin karşılığına kavuşacaksın.

— Diyanet İşleri

Ey insan, hakıykat sen Rabbine (kavuşuncaya) kadar durmayıb didineceksin, nihayet Ona ulaşacaksın.

— Hasan Basri Çantay

Ey insanoğlu! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalayacak, sonunda O'na kavuşacaksın.

— Seyyid Kutub

فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ ﴿٧

O vakit kitabı sağ eline verilen.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kimin kitabı sağından verilirse;

— İbni Kesir

Kime kitabı sağından verilirse,

— Diyanet İşleri

O vakit (amel) kitabı sağ eline verilen kimseye gelince.

— Hasan Basri Çantay

O zaman kimin kitabı sağından verilirse,

— Seyyid Kutub

فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا ﴿٨

Kolay bir hesab ile muhasebe olunur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kolayca bir hesab ile muhasebe edilecektir.

— İbni Kesir

Hesabı çok kolay bir şekilde görülecek,

— Diyanet İşleri

kolayca bir hisâb ile muhaasebe edilecek o,

— Hasan Basri Çantay

O kolay bir hesaba çekilecek.

— Seyyid Kutub

وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿٩

Ve mesrur olarak ehline gider.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve ailesine de sevinçli olarak dönecektir.

— İbni Kesir

Sevinçli olarak ailesine dönecektir.

— Diyanet İşleri

ehline de sevinçli dönecekdir.

— Hasan Basri Çantay

Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.

— Seyyid Kutub

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهْرِهِۦ ﴿١٠

Ve amma kitabı "arkasında" verilen.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ama kimin de kitabı arkasından verilirse;

— İbni Kesir

Fakat kime kitabı arkasından verilirse,

— Diyanet İşleri

Amma kitabı arkasından verilen kimse,

— Hasan Basri Çantay

Kimin kitabı da sırtının arkasından verilirse.

— Seyyid Kutub

AYARLAR