بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

عَمَّ يَتَسَآءَلُونَ ﴿١

Neden soruşturuyorlar?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Neyi soruşturuyorlar?

— İbni Kesir

Birbirlerine neyi soruyorlar?

— Diyanet İşleri

Onlar birbirlerine neyi soruşduruyorlar?

— Hasan Basri Çantay

Birbirlerine neyi soruyorlar?

— Seyyid Kutub

عَنِ ٱلنَّبَإِ ٱلْعَظِيمِ ﴿٢

O büyük nübüvvet haberinde.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Büyük haberi mi?

— İbni Kesir

(2-3) Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)?

— Diyanet İşleri

(2-3) Hakkında ihtilâf edici oldukları o büyük haberi (mi)?

— Hasan Basri Çantay

O büyük haberi mi?

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِى هُمْ فِيهِ مُخْتَلِفُونَ ﴿٣

Ki onlar onda ıhtilâfa düşüyorlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ki onlar, bunun üzerinde ihtilafa düşmektedirler.

— İbni Kesir

(2-3) Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)?

— Diyanet İşleri

(2-3) Hakkında ihtilâf edici oldukları o büyük haberi (mi)?

— Hasan Basri Çantay

Ki onlar onda ayrılığa düştüler.

— Seyyid Kutub

كَلَّا سَيَعْلَمُونَ ﴿٤

Hayır ileride bilecekler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır; ilerde, bileceklerdir.

— İbni Kesir

Hayır, ileride bilecekler.

— Diyanet İşleri

Hayır (ihtilâfa ve soruşdurmıya hacet yok), ileride (onu) bilecekler.

— Hasan Basri Çantay

Hayır yakında bilecekler.

— Seyyid Kutub

ثُمَّ كَلَّا سَيَعْلَمُونَ ﴿٥

Hayır, hayır ileride bilecekler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yine hayır; ilerde, bileceklerdir.

— İbni Kesir

Yine hayır; ileride bilecekler.

— Diyanet İşleri

Yine hayır, ileride bilecekler onlar.

— Hasan Basri Çantay

Yine hayır, yakında bilecekler.

— Seyyid Kutub

أَلَمْ نَجْعَلِ ٱلْأَرْضَ مِهَٰدًا ﴿٦

Değilmi ki biz arzı bir döşek yaptık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?

— İbni Kesir

(6-7) Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

— Diyanet İşleri

(6-7) Biz yeri bir beşik, dağları kazıklar yapmadık mı?

— Hasan Basri Çantay

Yeryüzünü bir beşik,

— Seyyid Kutub

وَٱلْجِبَالَ أَوْتَادًا ﴿٧

Ve dağları birer kazık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Dağları da birer kazık?

— İbni Kesir

(6-7) Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

— Diyanet İşleri

(6-7) Biz yeri bir beşik, dağları kazıklar yapmadık mı?

— Hasan Basri Çantay

Dağları da onun için birer direk kıldık.

— Seyyid Kutub

وَخَلَقْنَٰكُمْ أَزْوَٰجًا ﴿٨

Ve sizleri çift çift yarattık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve sizi çift çift yarattık.

— İbni Kesir

Sizleri (erkekli dişili) eşler hâlinde yarattık.

— Diyanet İşleri

Sizi çift çift yaratdık.

— Hasan Basri Çantay

Ve sizi çift çift yarattık.

— Seyyid Kutub

وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا ﴿٩

Ve uykunuzu bir sübat yaptık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Uykunuzu dinlenme kıldık.

— İbni Kesir

Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.

— Diyanet İşleri

Uykunuzu dinlenme yapdık.

— Hasan Basri Çantay

Uykunuzu dinlenme vakti yaptık.

— Seyyid Kutub

وَجَعَلْنَا ٱلَّيْلَ لِبَاسًا ﴿١٠

Ve geceyi bir libas yaptık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Geceyi bir örtü kıldık.

— İbni Kesir

Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık.

— Diyanet İşleri

Geceyi örtü kıldık.

— Hasan Basri Çantay

Geceyi bir örtü yaptık.

— Seyyid Kutub

AYARLAR