بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَٱلشَّمْسِ وَضُحَىٰهَا ﴿١

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Kasem olsun o güneşe ve parıltısına.

İBNİ KESİR

Andolsun güneşe ve aydınlığına.

DİYANET İŞLERİ

Güneşe ve onun aydınlığına andolsun,

HASAN BASRİ ÇANTAY

Andolsun güneşe ve onun aydınlığına,

SEYYİD KUTUB

Güneşe ve onun ışığına,

وَٱلْقَمَرِ إِذَا تَلَىٰهَا ﴿٢

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ve aya: uyduğu zaman ona.

İBNİ KESİR

Ardından gelmekte olan aya.

DİYANET İŞLERİ

Onu izlediğinde Ay’a andolsun,

HASAN BASRİ ÇANTAY

(ışık almakda) ona tabî olduğu zaman aya,

SEYYİD KUTUB

Ardından gelmekte olan Ay'â,

وَٱلنَّهَارِ إِذَا جَلَّىٰهَا ﴿٣

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ve gündüze: Açtığı zaman onu.

İBNİ KESİR

Onu açığa çıkardığında gündüze,

DİYANET İŞLERİ

Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun,

HASAN BASRİ ÇANTAY

ona parlaklık verdiği zaman gündüze,

SEYYİD KUTUB

Onu ortaya koyan gündüze,

وَٱلَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰهَا ﴿٤

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ve geceye: Sararken onu.

İBNİ KESİR

Örtüp bürüdüğünde geceye,

DİYANET İŞLERİ

Onu bürüdüğünde geceye andolsun,

HASAN BASRİ ÇANTAY

onu örtüb büründüğü zaman geceye,

SEYYİD KUTUB

Onu bürüyen geceye,

وَٱلسَّمَآءِ وَمَا بَنَىٰهَا ﴿٥

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ve göğe ve onun bina edene.

İBNİ KESİR

Göğe ve onu bina edene,

DİYANET İŞLERİ

Göğe ve onu bina edene andolsun,

HASAN BASRİ ÇANTAY

göğe ve onu bina edene,

SEYYİD KUTUB

Göğe ve onu yapana,

وَٱلْأَرْضِ وَمَا طَحَىٰهَا ﴿٦

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ve yere ve onu döşeyene.

İBNİ KESİR

Yere ve onu yayana,

DİYANET İŞLERİ

Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun,

HASAN BASRİ ÇANTAY

yere ve onu yayıb döşeyene,

SEYYİD KUTUB

Yere ve onu yayana.

وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّىٰهَا ﴿٧

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ve bir nefse ve onu düzenleyene.

İBNİ KESİR

Nefse ve onu düzenleyene,

DİYANET İŞLERİ

(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

HASAN BASRİ ÇANTAY

herbir nefse ve onu düzenleyene,

SEYYİD KUTUB

Kişiye ve onu şekillendirene,

فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَىٰهَا ﴿٨

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham eyleyene ki.

İBNİ KESİR

Sonra da ona, hem kötülüğü hem de takvayı ilham edene,

DİYANET İŞLERİ

(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

HASAN BASRİ ÇANTAY

sonra da ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene ki,

SEYYİD KUTUB

Sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene andolsun ki,

قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّىٰهَا ﴿٩

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Gerçek felâh bulmuştur onu temizlikle parlatan.

İBNİ KESİR

Onu arıtan, gerçekten felaha ermiştir,

DİYANET İŞLERİ

(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

HASAN BASRİ ÇANTAY

onu tertemiz yapan kişi muhakkak umduğuna ermiş,

SEYYİD KUTUB

Kendini arıtan saadete ermiştir.

وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّىٰهَا ﴿١٠

ELMALILI HAMDİ YAZIR

Ve ziyan etmiştir onu kirletip gömen.

İBNİ KESİR

Ve onu örtüp kirleten ise muhakkak ziyana uğramıştır.

DİYANET İŞLERİ

Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır.

HASAN BASRİ ÇANTAY

onu alabildiğine örten kişi ise elbette ziyana uğramışdır.

SEYYİD KUTUB

Kendini fenalıklara gömen kimse de ziyana uğramıştır.

AYARLAR