بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلْفَلَقِ ﴿١

De ki: Sığınırım Rabbına o felak’ın,

— Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: Tanyerini ağartan Rabba sığınırım.

— İbni Kesir

(1-5) De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”

— Diyanet İşleri

De ki: Sabaahın Rabbine sığınırım,

— Hasan Basri Çantay

De ki; «Sığınırım ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbime.

— Seyyid Kutub

مِن شَرِّ مَا خَلَقَ ﴿٢

Şerrinden yarattıklarının.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yaratıkların şerrinden,

— İbni Kesir

(1-5) De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”

— Diyanet İşleri

yaratdığı şeylerin şerrinden,

— Hasan Basri Çantay

Yarattığı şeylerin şerrinden.

— Seyyid Kutub

وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ ﴿٣

Ve şerrinden bir gâsıkın daldığı zaman.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Bastırdığı zaman, karanlığın şerrinden,

— İbni Kesir

(1-5) De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”

— Diyanet İşleri

karanlığı çöküb basdığı zaman gecenin şerrinden,

— Hasan Basri Çantay

Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden.

— Seyyid Kutub

وَمِن شَرِّ ٱلنَّفَّٰثَٰتِ فِى ٱلْعُقَدِ ﴿٤

Ve o, ukdelere üfleyen neffasların şerrinden.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Düğümlere üfürenlerin şerrinden,

— İbni Kesir

(1-5) De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”

— Diyanet İşleri

düğümlere üfüren (nefes) lerin şerrinden.

— Hasan Basri Çantay

Düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden.

— Seyyid Kutub

وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ ﴿٥

Ve şerrinden bir hâsidin hased ettiği zaman.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hased ettiğinde, hased edenlerin şerrinden.

— İbni Kesir

(1-5) De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”

— Diyanet İşleri

Ve hased edenin, hased (ini belli) etdiği zaman, şerrinden.

— Hasan Basri Çantay

ve hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden.»

— Seyyid Kutub

AYARLAR