بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَكَذَّبَ بِٱلْحُسْنَىٰ ﴿٩

Ve en güzeli yalanlarsa,

— İbni Kesir

فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلْعُسْرَىٰ ﴿١٠

Biz de ona en güç olanı kolaylaştırırız.

— İbni Kesir

وَمَا يُغْنِى عَنْهُ مَالُهُۥٓ إِذَا تَرَدَّىٰٓ ﴿١١

Halbuki düştüğü zaman, malı o kimseye asla fayda vermez.

— İbni Kesir

إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَىٰ ﴿١٢

Şüphesiz ki, Bizim üzerimizedir hidayet.

— İbni Kesir

وَإِنَّ لَنَا لَلْءَاخِرَةَ وَٱلْأُولَىٰ ﴿١٣

Ve hiç şüphesiz ahiret de, dünya da Bizimdir.

— İbni Kesir

فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّىٰ ﴿١٤

Sizi alevler saçan ateşle uyardım.

— İbni Kesir

لَا يَصْلَىٰهَآ إِلَّا ٱلْأَشْقَى ﴿١٥

Oraya ancak en azgın olan girer.

— İbni Kesir

ٱلَّذِى كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ﴿١٦

Yalanlayıp yüz çevirmiş olan,

— İbni Kesir

وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلْأَتْقَى ﴿١٧

En çok sakınan ise; ondan uzak tutulur.

— İbni Kesir

ٱلَّذِى يُؤْتِى مَالَهُۥ يَتَزَكَّىٰ ﴿١٨

Ki o, malını temizlemek için verir.

— İbni Kesir

وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُۥ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَىٰٓ ﴿١٩

O'nun nezdinde, bir kimsenin karşılık olarak verilecek hiç bir nimeti yoktur.

— İbni Kesir

AYARLAR