بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ ٣

O, (her şeyi) ölçüyle yapıp yönlendirendir.

– Diyanet İşleri

وَٱلَّذِيٓ أَخۡرَجَ ٱلۡمَرۡعَىٰ ٤

(4-5) O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çör çöpe çevirendir.

– Diyanet İşleri

فَجَعَلَهُۥ غُثَآءً أَحۡوَىٰ ٥

(4-5) O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çör çöpe çevirendir.

– Diyanet İşleri

سَنُقۡرِئُكَ فَلَا تَنسَىٰٓ ٦

Sana Kur’an’ı okutacağız ve sen onu unutmayacaksın.

– Diyanet İşleri

إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلۡجَهۡرَ وَمَا يَخۡفَىٰ ٧

Ancak Allah’ın dilediği başka. Şüphesiz O, açık olanı da bilir, gizliyi de.

– Diyanet İşleri

وَنُيَسِّرُكَ لِلۡيُسۡرَىٰ ٨

Biz seni en kolay olana kolayca ileteceğiz.

– Diyanet İşleri

فَذَكِّرۡ إِن نَّفَعَتِ ٱلذِّكۡرَىٰ ٩

O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver.

– Diyanet İşleri

سَيَذَّكَّرُ مَن يَخۡشَىٰ ١٠

Allah’a karşı derin saygı duyarak O’ndan korkan öğüt alacaktır.

– Diyanet İşleri

وَيَتَجَنَّبُهَا ٱلۡأَشۡقَى ١١

(11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır.

– Diyanet İşleri

ٱلَّذِي يَصۡلَى ٱلنَّارَ ٱلۡكُبۡرَىٰ ١٢

(11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحۡيَىٰ ١٣

Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu