بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ ﴿٢٠

Sonra kahr olası nasıl biçti.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ نَظَرَ ﴿٢١

ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ ﴿٢٢

Sonra kaşını çattı ve ekşiyerek surat astı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ أَدْبَرَ وَٱسْتَكْبَرَ ﴿٢٣

Sonra ardına döndü ve büyüklük tasladı da.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَقَالَ إِنْ هَٰذَآ إِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُ ﴿٢٤

Bu, dedi "başka değil, bir sihri müser.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنْ هَٰذَآ إِلَّا قَوْلُ ٱلْبَشَرِ ﴿٢٥

Başka değil kavli beşer".

— Elmalılı Hamdi Yazır

سَأُصْلِيهِ سَقَرَ ﴿٢٦

Yaslıyacağım onu Sekare.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا سَقَرُ ﴿٢٧

Bilirmisin hem ne sekar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

لَا تُبْقِى وَلَا تَذَرُ ﴿٢٨

Ne bakıyye kor ne bırakır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

لَوَّاحَةٌ لِّلْبَشَرِ ﴿٢٩

Beşere susamış bir susuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَ ﴿٣٠

Üzerinde on dokuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR