بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

لَآ أُقْسِمُ بِيَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ ﴿١

Yo. Kasem ederim o kalkım gününe (yevmi kıyameye).

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَآ أُقْسِمُ بِٱلنَّفْسِ ٱللَّوَّامَةِ ﴿٢

Yine yo. Kasem ederim o pişman cana (nefsi levvameye).

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَيَحْسَبُ ٱلْإِنسَٰنُ أَلَّن نَّجْمَعَ عِظَامَهُۥ ﴿٣

İnsan sanırmı ki derleyemeyiz kemiklerini?

— Elmalılı Hamdi Yazır

بَلَىٰ قَٰدِرِينَ عَلَىٰٓ أَن نُّسَوِّىَ بَنَانَهُۥ ﴿٤

Evet derleriz kadir olarak tesviyeye bile parmaklarını.

— Elmalılı Hamdi Yazır

بَلْ يُرِيدُ ٱلْإِنسَٰنُ لِيَفْجُرَ أَمَامَهُۥ ﴿٥

Fakat insan ister önünde fücur etmesini.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَسْـَٔلُ أَيَّانَ يَوْمُ ٱلْقِيَٰمَةِ ﴿٦

Sorar: ne zaman diye o kıyamet günü.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِذَا بَرِقَ ٱلْبَصَرُ ﴿٧

Ne vakit ki o göz şimşek çakar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَخَسَفَ ٱلْقَمَرُ ﴿٨

وَجُمِعَ ٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ ﴿٩

Ve Güneş ve Ay toplanır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَقُولُ ٱلْإِنسَٰنُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ ٱلْمَفَرُّ ﴿١٠

Der o insan o gün: nereye kaçmalı? (eynel'mefer).

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR