بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ ١٨

Çünkü o bir düşündü, ölçtü biçti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu o, düşündü ve ölçüp biçti.

– İbni Kesir

Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

– Diyanet İşleri

Çünkü o (Kur'an hakkında ne diyeceğini) uzun uzadıya düşündü, (kendine göre gûyâ bir) ölçü koydu.

– Hasan Basri Çantay

O düşündü ve değerlendirme yaptı.

– Seyyid Kutub

فَقُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ١٩

Kahrolası nasıl bitçi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Canı çıkası, nasıl da ölçüp biçti.

– İbni Kesir

Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

– Diyanet İşleri

Hay kahr olası! Ne biçim ölçü kurdu o?

– Hasan Basri Çantay

Kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı?

– Seyyid Kutub

ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ٢٠

Sonra kahr olası nasıl biçti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra yine canı çıkası nasıl da öşçüp biçti.

– İbni Kesir

Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

– Diyanet İşleri

Yine kahr olası, nasıl ölçü yapdı o?!

– Hasan Basri Çantay

Bir daha kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı?

– Seyyid Kutub

ثُمَّ نَظَرَ ٢١

Sonra baktı.

– İbni Kesir

Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

– Diyanet İşleri

Sonra bakdı.

– Hasan Basri Çantay

Sonra baktı,

– Seyyid Kutub

ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ ٢٢

Sonra kaşını çattı ve ekşiyerek surat astı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.

– İbni Kesir

Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

– Diyanet İşleri

Sonra (ümîdsizliğinden ve öfkesinden) kaşlarını çatdı, suratını asdı.

– Hasan Basri Çantay

Sonra suratını astı ve kaşlarını çattı.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ أَدۡبَرَ وَٱسۡتَكۡبَرَ ٢٣

Sonra ardına döndü ve büyüklük tasladı da.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.

– İbni Kesir

(23-24) Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

– Diyanet İşleri

En son arka çevirdi ve büyüklük tasladı da,

– Hasan Basri Çantay

Sonra yüz çevirdi, büyüklük tasladı.

– Seyyid Kutub

فَقَالَ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ يُؤۡثَرُ ٢٤

Bu, dedi "başka değil, bir sihri müser.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve dedi ki: Bu; sadece öğretilegelen bir büyüdür.

– İbni Kesir

(23-24) Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

– Diyanet İşleri

«Bu, dedi, (sihirbazlardan öğrenilib) rivayet edilen bir sihirden başkası değil».

– Hasan Basri Çantay

Ve dedi ki; «Bu Kur'an eskilerden aktarılan bir büyüdür.

– Seyyid Kutub

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا قَوۡلُ ٱلۡبَشَرِ ٢٥

Başka değil kavli beşer".

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu; ancak bir insan sözüdür.

– İbni Kesir

“Bu, ancak insan sözüdür.”

– Diyanet İşleri

«Muhakkak bu, insan sözünden başkası değil».

– Hasan Basri Çantay

O kesinlikle insan sözüdür.»

– Seyyid Kutub

سَأُصۡلِيهِ سَقَرَ ٢٦

Yaslıyacağım onu Sekare.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ben, onu Sekar'a yaslayacağım.

– İbni Kesir

Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.

– Diyanet İşleri

Onu cehenneme sokacağım ben.

– Hasan Basri Çantay

Onu Sekar'a atacağım.

– Seyyid Kutub

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سَقَرُ ٢٧

Bilirmisin hem ne sekar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sekar'ın ne olduğunu bilir misin sen?

– İbni Kesir

Sekar’ın ne olduğunu sen ne bileceksin?

– Diyanet İşleri

Sen biliyor musun, cehennem nedir?

– Hasan Basri Çantay

Sekar nedir, biliyor musun?

– Seyyid Kutub

لَا تُبۡقِي وَلَا تَذَرُ ٢٨

Ne bakıyye kor ne bırakır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O, ne geri bırakır, ne de azabdan vazgeçer.

– İbni Kesir

Geride bir şey koymaz, bırakmaz.

– Diyanet İşleri

Hem (bedeninden hiçbir eser) bırakmaz (hepsini helak eder), hem yine (eski haaline getirib aynı azâbı yapmakdan) vaz geçmez o,

– Hasan Basri Çantay

Geride hiçbir şey bırakmaz, ondan hiçbir şey kurtulmaz.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu