بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

كَلَّآۖ إِنَّهُۥ كَانَ لِءَايَٰتِنَا عَنِيدًا ﴿١٦

Hayır (kat'iyyen artırmayacağım). Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine bir inâdcı (kesilmiş) dir.

— Hasan Basri Çantay

سَأُرْهِقُهُۥ صَعُودًا ﴿١٧

Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım.

— Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ ﴿١٨

Çünkü o (Kur'an hakkında ne diyeceğini) uzun uzadıya düşündü, (kendine göre gûyâ bir) ölçü koydu.

— Hasan Basri Çantay

فَقُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ ﴿١٩

Hay kahr olası! Ne biçim ölçü kurdu o?

— Hasan Basri Çantay

ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ ﴿٢٠

Yine kahr olası, nasıl ölçü yapdı o?!

— Hasan Basri Çantay

ثُمَّ نَظَرَ ﴿٢١

Sonra bakdı.

— Hasan Basri Çantay

ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ ﴿٢٢

Sonra (ümîdsizliğinden ve öfkesinden) kaşlarını çatdı, suratını asdı.

— Hasan Basri Çantay

ثُمَّ أَدْبَرَ وَٱسْتَكْبَرَ ﴿٢٣

En son arka çevirdi ve büyüklük tasladı da,

— Hasan Basri Çantay

فَقَالَ إِنْ هَٰذَآ إِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُ ﴿٢٤

«Bu, dedi, (sihirbazlardan öğrenilib) rivayet edilen bir sihirden başkası değil».

— Hasan Basri Çantay

إِنْ هَٰذَآ إِلَّا قَوْلُ ٱلْبَشَرِ ﴿٢٥

«Muhakkak bu, insan sözünden başkası değil».

— Hasan Basri Çantay

سَأُصْلِيهِ سَقَرَ ﴿٢٦

Onu cehenneme sokacağım ben.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR