بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ إِنَّ مَرۡجِعَهُمۡ لَإِلَى ٱلۡجَحِيمِ ٦٨

Sonra onların dönüşü muhakkak, yine cehennemedir.

– İbni Kesir

إِنَّهُمۡ أَلۡفَوۡاْ ءَابَآءَهُمۡ ضَآلِّينَ ٦٩

Doğrusu onlar, babalarını sapıklar olarak bulmuşlardı.

– İbni Kesir

فَهُمۡ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمۡ يُهۡرَعُونَ ٧٠

Yine de onların izlerinde koşturuluyorlardı.

– İbni Kesir

وَلَقَدۡ ضَلَّ قَبۡلَهُمۡ أَكۡثَرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ٧١

Andolsun ki; onlardan önce geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.

– İbni Kesir

وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ ٧٢

Ve andolsun ki; onlara, uyarıcılar göndermiştik.

– İbni Kesir

فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ ٧٣

Bir bak; uyarılanların akıbeti nice oldu.

– İbni Kesir

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ٧٤

Ancak Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları müstesna.

– İbni Kesir

وَلَقَدۡ نَادَىٰنَا نُوحٞ فَلَنِعۡمَ ٱلۡمُجِيبُونَ ٧٥

Andolsun ki; Nuh, Bize niyaz etmişti. Ne güzel icabet edenleriz Biz.

– İbni Kesir

وَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ ٧٦

Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

– İbni Kesir

وَجَعَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلۡبَاقِينَ ٧٧

Ve onun soyunu süreklilerin kendisi kıldık.

– İbni Kesir

وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ ٧٨

Sonrakiler arasında ona da bıraktık.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu