بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَتَسِيرُ ٱلۡجِبَالُ سَيۡرٗا ١٠

(10-11) Ve dağlar bir yürüyüş ile yürüyüverir. Artık o gün vay tekzîp edenler için.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَوَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١١

(10-11) Ve dağlar bir yürüyüş ile yürüyüverir. Artık o gün vay tekzîp edenler için.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱلَّذِينَ هُمۡ فِي خَوۡضٖ يَلۡعَبُونَ ١٢

O kimseler ki, onlar bir bataklıkta oynarlar.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يَوۡمَ يُدَعُّونَ إِلَىٰ نَارِ جَهَنَّمَ دَعًّا ١٣

Bir gün ki, cehennem ateşine şiddetli bir surette atılıp defedilirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

هَٰذِهِ ٱلنَّارُ ٱلَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ ١٤

Bu, o ateştir ki, siz bunu talep eder olmuştunuz. (denilir).

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَفَسِحۡرٌ هَٰذَآ أَمۡ أَنتُمۡ لَا تُبۡصِرُونَ ١٥

Bu da mı bir sihir, yoksa siz mi görmüyorsunuz?

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱصۡلَوۡهَا فَٱصۡبِرُوٓاْ أَوۡ لَا تَصۡبِرُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡكُمۡۖ إِنَّمَا تُجۡزَوۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ ١٦

(16-17) Oraya giriniz, artık sabredin veya sabretmeyin, size müsavîdir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olacaksınız. Muttakîler ise şüphe yok ki, cennetler ve nîmetler içindedirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّٰتٖ وَنَعِيمٖ ١٧

(16-17) Oraya giriniz, artık sabredin veya sabretmeyin, size müsavîdir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olacaksınız. Muttakîler ise şüphe yok ki, cennetler ve nîmetler içindedirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٰكِهِينَ بِمَآ ءَاتَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ وَوَقَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ ١٨

Kendilerine Rablerinin verdiği şey ile zevkiyâb olmaktadırlar ve onları Rableri cehennem azabından korumuştur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ ١٩

(19-20) Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle. Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel gözlü huriler ile evlendirdik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ سُرُرٖ مَّصۡفُوفَةٖۖ وَزَوَّجۡنَٰهُم بِحُورٍ عِينٖ ٢٠

(19-20) Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle. Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel gözlü huriler ile evlendirdik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00