079 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَبۡصَٰرُهَا خَٰشِعَةٞ ٩

(Bu kalblerin sahiblerinin) gözleri, korkudan zillet içindedir.

– Ali Fikri Yavuz

يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرۡدُودُونَ فِي ٱلۡحَافِرَةِ ١٠

Kâfirler (dünyada öldükten sonra dirilmeyi inkâr ederek) şöyle diyorlar: “- Biz mi, sahiden (öldükten sonra) evvelki hale döndürüleceğiz?

– Ali Fikri Yavuz

أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمٗا نَّخِرَةٗ ١١

Çürüyüp ufalanmış kemikler olduğumuz zaman mı?”

– Ali Fikri Yavuz

قَالُواْ تِلۡكَ إِذٗا كَرَّةٌ خَاسِرَةٞ ١٢

(Müminlerle alay ederek) dediler ki: “- O halde bu (dirilme) hüsranlı bir dönüş!”

– Ali Fikri Yavuz

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ ١٣

(Ey kâfirler, bunu zor ve uzak bir iş görmeyin), muhakkak ki Sûra (son) üfürülüş, tek bir sayhadan ibarettir.

– Ali Fikri Yavuz

فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ ١٤

Bir de bakarsın onlar hep kabirlerinden uyanmışlar, (bir araya toplanmışlar)...

– Ali Fikri Yavuz

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ ١٥

(Ey Rasûlüm), muhakkak ki sana Mûsa’nın haberi geldi.

– Ali Fikri Yavuz

إِذۡ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوًى ١٦

Hani Rabbi ona, mukaddes Tuva vadisinde şöyle nida etmişti:

– Ali Fikri Yavuz

ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ١٧

“Haydi Firavûn’a git; çünkü o pek azdı.”

– Ali Fikri Yavuz

فَقُلۡ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ ١٨

(Ona) de ki: “- İster misin (küfürden) temizlenesin?

– Ali Fikri Yavuz

وَأَهۡدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخۡشَىٰ ١٩

Seni Rabbine davet edeyim de (O’na) boyun eğesin?

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu