بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ ١٨

(18-19) Şüphe yok ki o, düşündü ve ölçtü biçti. Artık kahrolası, nasıl ölçtü biçti.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَقُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ١٩

(18-19) Şüphe yok ki o, düşündü ve ölçtü biçti. Artık kahrolası, nasıl ölçtü biçti.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ٢٠

(20-21) Sonra kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Sonra bakıverdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ نَظَرَ ٢١

(20-21) Sonra kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Sonra bakıverdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ ٢٢

(22-23) Sonra kaşını çattı, suratını astı. Sonra gerisine döndü ve böbürlendi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ أَدۡبَرَ وَٱسۡتَكۡبَرَ ٢٣

(22-23) Sonra kaşını çattı, suratını astı. Sonra gerisine döndü ve böbürlendi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَقَالَ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ يُؤۡثَرُ ٢٤

(24-25) Artık dedi ki: «Bu, naklolunagelen, bir sihirden başka değildir. Bu başka değil, ancak insan lâkırdısıdır.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا قَوۡلُ ٱلۡبَشَرِ ٢٥

(24-25) Artık dedi ki: «Bu, naklolunagelen, bir sihirden başka değildir. Bu başka değil, ancak insan lâkırdısıdır.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

سَأُصۡلِيهِ سَقَرَ ٢٦

(26-27) Onu cehenneme yaslayacağım. Sana ne bildirdi; cehennem nedir?

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سَقَرُ ٢٧

(26-27) Onu cehenneme yaslayacağım. Sana ne bildirdi; cehennem nedir?

– Ömer Nasuhi Bilmen

لَا تُبۡقِي وَلَا تَذَرُ ٢٨

Ne bırakır ve ne de terkeder,

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00