بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَإِذَا ٱلۡبِحَارُ فُجِّرَتۡ ٣
Denizler kaynatılıb birbirine karıştırıldığı zaman,
عَلِمَتۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ وَأَخَّرَتۡ ٥
Herkes (dünyada) yaptığı iyiliği ve bıraktığı kötülüğü bilecektir.
يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلۡكَرِيمِ ٦
Ey (kâfir) insan! Kerîm olan Rabbine karşı seni aldatan ne?
ٱلَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ ٧
O Rab ki, seni yarattı, seni (sağlam insan) düzenine koydu, sana uygun bir biçim verdi.
فِيٓ أَيِّ صُورَةٖ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ ٨
Seni, muhtelif suretlerden dilediği bir şekilde terkib eyledi.
كـَلَّا بَلۡ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ ٩
Hayır, (siz sadece Allah’ın keremini inkâr etmiyorsunuz.) daha doğrusu siz, hesab ve ceza gününü inkâr ediyorsunuz.
وَإِنَّ عَلَيۡكُمۡ لَحَٰفِظِينَ ١٠
Halbuki üzerinizde gözetleyici melekler var,
كِرَامٗا كَٰتِبِينَ ١١
(Amellerinizi yazan ve Allah katında) kerîm olan kâtib melekler var;
إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٖ ١٣
Muhakkak ki iyiler, Naîm Cennetindedirler;