082 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِذَا ٱلۡكَوَاكِبُ ٱنتَثَرَتۡ ٢

Ve yıldızlar dökülüp dağıldığı vakit.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا ٱلۡبِحَارُ فُجِّرَتۡ ٣

(3-5) Ve denizlerin kaynayıp aktığı vakit. Ve mezarların alt üst olduğu vakit. Herkes, neyi ileri sürmüş ve neyi geriye bırakmış olduğunu bilir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا ٱلۡقُبُورُ بُعۡثِرَتۡ ٤

(3-5) Ve denizlerin kaynayıp aktığı vakit. Ve mezarların alt üst olduğu vakit. Herkes, neyi ileri sürmüş ve neyi geriye bırakmış olduğunu bilir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

عَلِمَتۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ وَأَخَّرَتۡ ٥

(3-5) Ve denizlerin kaynayıp aktığı vakit. Ve mezarların alt üst olduğu vakit. Herkes, neyi ileri sürmüş ve neyi geriye bırakmış olduğunu bilir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلۡكَرِيمِ ٦

Ey insan! Seni o kerîm Rabbine karşı ne şey aldattı?

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱلَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ ٧

(7-8) O Rabbin ki, seni yarattı, sonra seni düzeltti de mutedil bir halde kıldı. Dilediği bir surette seni terkip etti.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فِيٓ أَيِّ صُورَةٖ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ ٨

(7-8) O Rabbin ki, seni yarattı, sonra seni düzeltti de mutedil bir halde kıldı. Dilediği bir surette seni terkip etti.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّا بَلۡ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ ٩

Hayır hayır..Siz belki dini yalanlıyorsunuz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّ عَلَيۡكُمۡ لَحَٰفِظِينَ ١٠

(10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كِرَامٗا كَٰتِبِينَ ١١

(10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يَعۡلَمُونَ مَا تَفۡعَلُونَ ١٢

(10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu