089 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلۡمَلَكُ صَفّٗا صَفّٗا ٢٢

Rabbinin emri gelib melekler saf saf dizilir;

– Ali Fikri Yavuz

وَجِاْيٓءَ يَوۡمَئِذِۭ بِجَهَنَّمَۚ يَوۡمَئِذٖ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ وَأَنَّىٰ لَهُ ٱلذِّكۡرَىٰ ٢٣

Cehennem de o gün getirilib ortaya konur; o gün (kâfir) insan düşünür, fakat o düşünüb (gerçeği) anlamaktan ona ne fayda? (Artık düşünmek ona hiç bir fayda sağlayamaz).

– Ali Fikri Yavuz

يَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي قَدَّمۡتُ لِحَيَاتِي ٢٤

(O, şöyle) der: “- Ah, ne olurdu! Keşke ben (ebedî olan ahiret) hayatım için, önceden (fani dünyada) salih ameller yapmış olsaydım.”

– Ali Fikri Yavuz

فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٞ ٢٥

Artık o gün, Allah’ın ettiği azabı kimse edemez;

– Ali Fikri Yavuz

وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٞ ٢٦

Ve O’nun vurduğu bağı kimse vuramaz.

– Ali Fikri Yavuz

يَٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفۡسُ ٱلۡمُطۡمَئِنَّةُ ٢٧

(Sonra Allah, mümin kimseye şöyle buyurur): “- Ey (imanda sebat gösteren, Allah’ı anmakla huzura kavuşan) itaatkâr nefis!

– Ali Fikri Yavuz

ٱرۡجِعِيٓ إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةٗ مَّرۡضِيَّةٗ ٢٨

Dön Rabbine, (cennette sana hazırladığı nimetlere); sen O’ndan, (sana verdiklerinden ötürü) razı, O’da senden (imanın sebebiyle) razı olarak...

– Ali Fikri Yavuz

فَٱدۡخُلِي فِي عِبَٰدِي ٢٩

Haydi gir (salih) kullarımın içine;

– Ali Fikri Yavuz

وَٱدۡخُلِي جَنَّتِي ٣٠

Gir cennetime...

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu