090 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَآ أُقۡسِمُ بِهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ ١

Yemin ederim bu beldeye (Mekke şehrine),

– Ali Fikri Yavuz

وَأَنتَ حِلُّۢ بِهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ ٢

Sen (Ey Rasûlüm), ikamet ederken bu beldede;

– Ali Fikri Yavuz

وَوَالِدٖ وَمَا وَلَدَ ٣

Ve yemin ederim bir (Âdem) babaya ve (ondan üreyip) doğana ki,

– Ali Fikri Yavuz

لَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ فِي كَبَدٍ ٤

Doğrusu biz, insanı bir meşakkat içinde yarattık.

– Ali Fikri Yavuz

أَيَحۡسَبُ أَن لَّن يَقۡدِرَ عَلَيۡهِ أَحَدٞ ٥

O, kendisine karşı, asla kimse güç yetiremez mi sanıyor?

– Ali Fikri Yavuz

يَقُولُ أَهۡلَكۡتُ مَالٗا لُّبَدًا ٦

Diyor ki, “- (Peygambere düşmanlık uğruna) yığın yığın mal harcadım.”

– Ali Fikri Yavuz

أَيَحۡسَبُ أَن لَّمۡ يَرَهُۥٓ أَحَدٌ ٧

Onu, kimsenin görmediğini mi zannediyor?

– Ali Fikri Yavuz

أَلَمۡ نَجۡعَل لَّهُۥ عَيۡنَيۡنِ ٨

Biz, ona vermedik mi iki göz,

– Ali Fikri Yavuz

وَلِسَانٗا وَشَفَتَيۡنِ ٩

Bir dil ve iki dudak?

– Ali Fikri Yavuz

وَهَدَيۡنَٰهُ ٱلنَّجۡدَيۡنِ ١٠

Bir de ona, (hak ve bâtılı) iki yol gösterdik.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu