089 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَكۡثَرُواْ فِيهَا ٱلۡفَسَادَ ١٢

onlarda fesâdı çoğaltmışlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَصَبَّ عَلَيۡهِمۡ رَبُّكَ سَوۡطَ عَذَابٍ ١٣

Onun için Rabbin de üzerlerine bir azab kamçısı yağdırıverdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ رَبَّكَ لَبِٱلۡمِرۡصَادِ ١٤

Şüphesiz ki Rabbin öyle mirsâd ile gözetmektedir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَمَّا ٱلۡإِنسَٰنُ إِذَا مَا ٱبۡتَلَىٰهُ رَبُّهُۥ فَأَكۡرَمَهُۥ وَنَعَّمَهُۥ فَيَقُولُ رَبِّيٓ أَكۡرَمَنِ ١٥

Amma insan, her ne zaman Rabbi onu imtihan edip de ona ikram eyler, ona nimetler verirse, o vakit “Rabbim bana ikram etti” der.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمَّآ إِذَا مَا ٱبۡتَلَىٰهُ فَقَدَرَ عَلَيۡهِ رِزۡقَهُۥ فَيَقُولُ رَبِّيٓ أَهَٰنَنِ ١٦

Amma her ne zaman da imtihan edip rızkını daraltırsa o vakit de “Rabbim bana ihânet etti” der.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كـَلَّاۖ بَل لَّا تُكۡرِمُونَ ٱلۡيَتِيمَ ١٧

Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا تَحَٰٓضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ ١٨

Ve birbirinizi miskini it‘âma teşvik eylemiyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَتَأۡكُلُونَ ٱلتُّرَاثَ أَكۡلٗا لَّمّٗا ١٩

Hâlbuki mîrâsı öyle bir yiyiş yiyorsunuz ki dermecesine.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَتُحِبُّونَ ٱلۡمَالَ حُبّٗا جَمّٗا ٢٠

Ve malı öyle bir seviş seviyorsunuz ki yığmacasına.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كـَلَّآۖ إِذَا دُكَّتِ ٱلۡأَرۡضُ دَكّٗا دَكّٗا ٢١

Hayır hayır, Arz “dekken dekkâ” düzlendiği

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلۡمَلَكُ صَفّٗا صَفّٗا ٢٢

ve Rabbinin emri gelip melek “saffen saffâ” dizildiği vakit

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu