بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ ٱلذِّكْرَىٰ ﴿٩

Onun için öğüd ver: öğüd fâide verirse.

— Elmalılı Hamdi Yazır

سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَىٰ ﴿١٠

Saygısı olan öğüt alacaktır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَتَجَنَّبُهَا ٱلْأَشْقَى ﴿١١

Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِى يَصْلَى ٱلنَّارَ ٱلْكُبْرَىٰ ﴿١٢

O ki en büyük ateşe yaslanacaktır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ ﴿١٣

Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّىٰ ﴿١٤

Doğrusu felâh buldu tezekkî eden.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَذَكَرَ ٱسْمَ رَبِّهِۦ فَصَلَّىٰ ﴿١٥

Ve Rabbi’nin ismini anıp da namaz kılan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

بَلْ تُؤْثِرُونَ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا ﴿١٦

Fakat siz dünya hayatı tercih ediyorsunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰٓ ﴿١٧

Halbuki Âhiret daha hayırlı ve daha bakâlıdır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ هَٰذَا لَفِى ٱلصُّحُفِ ٱلْأُولَىٰ ﴿١٨

Haberiniz olsun ki vardır bu evvelki suhuflarda.

— Elmalılı Hamdi Yazır

صُحُفِ إِبْرَٰهِيمَ وَمُوسَىٰ ﴿١٩

İbrahim ve Musâ’nın suhuflarında.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR