بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَىٰ ﴿١٠

Allah'tan korkan, öğüt alır.

— Seyyid Kutub

وَيَتَجَنَّبُهَا ٱلْأَشْقَى ﴿١١

Bedbaht olan ondan kaçacaktır.

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِى يَصْلَى ٱلنَّارَ ٱلْكُبْرَىٰ ﴿١٢

O en büyük ateşe yaslanacaktır.

— Seyyid Kutub

ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ ﴿١٣

Sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar.

— Seyyid Kutub

قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّىٰ ﴿١٤

Doğrusu mutluluğa ermiştir arınan,

— Seyyid Kutub

وَذَكَرَ ٱسْمَ رَبِّهِۦ فَصَلَّىٰ ﴿١٥

Rabbinin adını anıp namaz kılan.

— Seyyid Kutub

بَلْ تُؤْثِرُونَ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا ﴿١٦

Fakat siz şu dünya hayatını üstün tutuyorsunuz.

— Seyyid Kutub

وَٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰٓ ﴿١٧

Oysa ahiret daha iyi ve daha kalıcıdır.

— Seyyid Kutub

إِنَّ هَٰذَا لَفِى ٱلصُّحُفِ ٱلْأُولَىٰ ﴿١٨

Bu hüküm elbette ilk sahifelerde de vardır.

— Seyyid Kutub

صُحُفِ إِبْرَٰهِيمَ وَمُوسَىٰ ﴿١٩

İbrahim'in ve Musa'nın sahifelerinde.

— Seyyid Kutub

AYARLAR