بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِى كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ﴿١٧

Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra da onlara; yalanlayıp durduğunuz işte budur, denilecektir.

— İbni Kesir

Sonra da onlara, “Yalanlamakta olduğunuz işte budur” denecektir.

— Diyanet İşleri

Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek.

— Hasan Basri Çantay

Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.

— Seyyid Kutub

كَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلْأَبْرَارِ لَفِى عِلِّيِّينَ ﴿١٨

Hayır hayır: Çünkü ebrarın yazısı illiyyîndedir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu iyilerin kitabı, İlliyyin'dedir.

— İbni Kesir

Hayır (sandıkları gibi değil!) iyilerin yazısı “İlliyyûn”dadır.

— Diyanet İşleri

Hakkaa ki iyilerin (amel) kitab (lar) ı, hiç şübhesiz «İlliyyîn» dedir.

— Hasan Basri Çantay

Fakat iyilerin yazısı İlliyyin'dedir.

— Seyyid Kutub

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ ﴿١٩

Bildinmi illiyyîn nedir?

— Elmalılı Hamdi Yazır

İlliyyin'in ne olduğunu sen nereden bileceksin?

— İbni Kesir

“İlliyyûn”un ne olduğunu sen ne bileceksin.

— Diyanet İşleri

«İlliyyîn» in ne olduğunu sana hangi şey bildirdi?

— Hasan Basri Çantay

İlliyyinin ne olduğunu bilir misin sen.

— Seyyid Kutub

كِتَٰبٌ مَّرْقُومٌ ﴿٢٠

Terkiym olunmuş bir kitap.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yazılmış bir kitabdır.

— İbni Kesir

O, yazılmış bir kitaptır.

— Diyanet İşleri

(O), yazılmış bir kitabdır,

— Hasan Basri Çantay

Mühürlenmiş bir kitaptır o.

— Seyyid Kutub

يَشْهَدُهُ ٱلْمُقَرَّبُونَ ﴿٢١

Ki ona mukarrebîn şâhid olurlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Gözde melekler onu görür.

— İbni Kesir

Ona, Allah’a yakın olanlar şâhit olur.

— Diyanet İşleri

ki huzuurunda mukarreb (olan melek) ler bulunur.

— Hasan Basri Çantay

Yakınlaştırılmış olanlar onu görürler.

— Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ ﴿٢٢

Haberiniz olsunki ebrar muhakkak bir naîm içindedir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Şüphesiz iyiler, Naim'dedirler.

— İbni Kesir

Şüphesiz iyi kimseler, Naîm cennetindedirler.

— Diyanet İşleri

Şübhesiz o iyiler (cennet) ni'met (leri) içinde,

— Hasan Basri Çantay

İyiler şüphesiz cennette nimetler içindedirler.

— Seyyid Kutub

عَلَى ٱلْأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ﴿٢٣

Erîkler üzerinde nezaret ederler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Tahtlar üzerinde temaşa ederler.

— İbni Kesir

Koltuklar üzerinde, (etrafı) seyrederler.

— Diyanet İşleri

(süslü) tahtlar üzerinde (kendilerine verilen ni'metleri) temâşâ edeceklerdir.

— Hasan Basri Çantay

Tahtlar üzerinde kurulup etrafı seyrederler.

— Seyyid Kutub

تَعْرِفُ فِى وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ ٱلنَّعِيمِ ﴿٢٤

Yüzlerinde naîmîn revnakını tanırsın.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Sen, o nimetin güzelliğini yüzlerinden tanırsın.

— İbni Kesir

Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün.

— Diyanet İşleri

Öyle ki sen o ni'metin (herdem taze) güzelliğini yüzlerinde (görünce) tanırsın.

— Hasan Basri Çantay

Yüzlerinde cennetin aydınlığını görürsün.

— Seyyid Kutub

يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ ﴿٢٥

Onlara öyle bir rahîktan sunulur ki mahtum.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onlara mühürlü, halis bir şarabtan içirilir.

— İbni Kesir

Onlara, mühürlü (el değmemiş) saf bir içecekten içirilir.

— Diyanet İşleri

Onlara mühürlü, haalis bir şarabdan içirilecek,

— Hasan Basri Çantay

Onlara mühürlü saf bir içecekten içirilir.

— Seyyid Kutub

خِتَٰمُهُۥ مِسْكٌۚ وَفِى ذَٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ ٱلْمُتَنَٰفِسُونَ ﴿٢٦

Hitamı misk, işte ona imrensin artık imrenenler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onun sonu misktir. Öyleyse yarışanlar, bunu için yarışsınlar.

— İbni Kesir

Onun (içiminin) sonu bir misktir (ağızda misk gibi koku bırakır). İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar.

— Diyanet İşleri

ki onun (içiminin) sonu bir miskdir. O halde nefaset isteyenler bunu arzuu etmelidir (ler).

— Hasan Basri Çantay

Sonu misktir, onun. İşte yarışanlar bunda yarışsınlar.

— Seyyid Kutub

وَمِزَاجُهُۥ مِن تَسْنِيمٍ ﴿٢٧

Hem mizacı tesnîmden.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onun katkısı yüce kaynaktandır.

— İbni Kesir

O içeceğin katkısı tesnimdir.

— Diyanet İşleri

(O şarabın) katgısı «Tesnîm» dendir.

— Hasan Basri Çantay

Karışımı tesnimdendir.

— Seyyid Kutub

AYARLAR