بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِذَا ٱلۡقُبُورُ بُعۡثِرَتۡ ٤

Kabirlerin içi dışına getirildiği zaman;

– İbni Kesir

عَلِمَتۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ وَأَخَّرَتۡ ٥

Kişi neyi takdim edip neyi te'hir ettiğini bilir.

– İbni Kesir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلۡكَرِيمِ ٦

Ey insan; keremi bol Rabbına karşı seni ne aldattı?

– İbni Kesir

ٱلَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ ٧

O ki; seni yaratmış, sana şekil vermiş ve düzeltmiştir.

– İbni Kesir

فِيٓ أَيِّ صُورَةٖ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ ٨

Seni istediği şekilde terkib etmiştir.

– İbni Kesir

كـَلَّا بَلۡ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ ٩

Hayır; bilakis siz, dini yalan sayıyorsunuz.

– İbni Kesir

وَإِنَّ عَلَيۡكُمۡ لَحَٰفِظِينَ ١٠

Halbuki sizin üzerinizde koruyucular vardır.

– İbni Kesir

كِرَامٗا كَٰتِبِينَ ١١

Çok şerefli yazıcılar.

– İbni Kesir

يَعۡلَمُونَ مَا تَفۡعَلُونَ ١٢

Ne yaptığınızı bilirler.

– İbni Kesir

إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٖ ١٣

Şüphesiz ki iyiler; Cennettedirler.

– İbni Kesir

وَإِنَّ ٱلۡفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٖ ١٤

Ve şüphesiz ki, kötüler de alevli ateştedirler.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu