بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذْ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلْوَادِ ٱلْمُقَدَّسِ طُوًى ١٦

O vakit ki ona Rabb’i nidâ etmişti o mukaddes vadîde: Tuvada.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱذْهَبْ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ١٧

Haydi demişti git Firavne de, çünkü o pek azdı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَقُلْ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ ١٨

De ki: istermisin temizlenesin?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَهْدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخْشَىٰ ١٩

Ve Rabb’ine irşad edeyim de seni saygılanasın?

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَرَىٰهُ ٱلْءَايَةَ ٱلْكُبْرَىٰ ٢٠

Vardı ona o büyük mucizeyi de gösterdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ ٢١

Fakat o tekzîb etti, isyan etti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ أَدْبَرَ يَسْعَىٰ ٢٢

Sonra koşarak idbara gitti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَحَشَرَ فَنَادَىٰ ٢٣

Derken mahşerini topladı da bağırdı:

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَقَالَ أَنَاْ رَبُّكُمُ ٱلْأَعْلَىٰ ٢٤

Benim en yüksek Rabb’iniz, dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلْءَاخِرَةِ وَٱلْأُولَىٰٓ ٢٥

Allah da onu tuttu sonuna önüne nekâl olmak üzere tenkîl ediverdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِّمَن يَخْشَىٰٓ ٢٦

Şüphesiz ki bunda bir ibret var, saygı duyacaklar için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu