بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ ﴿٣١

Tasdik etmemişti, namaz da kılmamıştı.

— İbni Kesir

وَلَٰكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ﴿٣٢

Fakat yalanlamış, yüz çevirmişti.

— İbni Kesir

ثُمَّ ذَهَبَ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ يَتَمَطَّىٰٓ ﴿٣٣

Sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti.

— İbni Kesir

أَوْلَىٰ لَكَ فَأَوْلَىٰ ﴿٣٤

Yazıklar olsun sana, yazıklar.

— İbni Kesir

ثُمَّ أَوْلَىٰ لَكَ فَأَوْلَىٰٓ ﴿٣٥

Yine yazıklar olsun sana, yazıklar.

— İbni Kesir

أَيَحْسَبُ ٱلْإِنسَٰنُ أَن يُتْرَكَ سُدًى ﴿٣٦

İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?

— İbni Kesir

أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِىٍّ يُمْنَىٰ ﴿٣٧

O, akıtılan bir meni damlası değil miydi?

— İbni Kesir

ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ ﴿٣٨

Sonra kan pıhtısı olmuş; sonra, onu insan biçimine koyup yaratmış ve düzeltmiştir.

— İbni Kesir

فَجَعَلَ مِنْهُ ٱلزَّوْجَيْنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلْأُنثَىٰٓ ﴿٣٩

Ve ondan erkek, dişi iki cins yaratmıştır.

— İbni Kesir

أَلَيْسَ ذَٰلِكَ بِقَٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يُحْۦِىَ ٱلْمَوْتَىٰ ﴿٤٠

Şimdi O; ölüleri diriltmeye kadir değil midir?

— İbni Kesir

AYARLAR