بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ٢٠

Bir daha kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı?

– Seyyid Kutub

ثُمَّ نَظَرَ ٢١

Sonra baktı,

– Seyyid Kutub

ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ ٢٢

Sonra suratını astı ve kaşlarını çattı.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ أَدۡبَرَ وَٱسۡتَكۡبَرَ ٢٣

Sonra yüz çevirdi, büyüklük tasladı.

– Seyyid Kutub

فَقَالَ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ يُؤۡثَرُ ٢٤

Ve dedi ki; «Bu Kur'an eskilerden aktarılan bir büyüdür.

– Seyyid Kutub

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا قَوۡلُ ٱلۡبَشَرِ ٢٥

O kesinlikle insan sözüdür.»

– Seyyid Kutub

سَأُصۡلِيهِ سَقَرَ ٢٦

Onu Sekar'a atacağım.

– Seyyid Kutub

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سَقَرُ ٢٧

Sekar nedir, biliyor musun?

– Seyyid Kutub

لَا تُبۡقِي وَلَا تَذَرُ ٢٨

Geride hiçbir şey bırakmaz, ondan hiçbir şey kurtulmaz.

– Seyyid Kutub

لَوَّاحَةٞ لِّلۡبَشَرِ ٢٩

Bütün insanların dikkatlerini üzerinde yoğunlaştırır.

– Seyyid Kutub

عَلَيۡهَا تِسۡعَةَ عَشَرَ ٣٠

On dokuz tane görevlisi vardır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu