بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَهَّدتُّ لَهُۥ تَمۡهِيدٗا ١٤

Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ يَطۡمَعُ أَنۡ أَزِيدَ ١٥

Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.

– Diyanet İşleri

كـَلَّآۖ إِنَّهُۥ كَانَ لِأٓيَٰتِنَا عَنِيدٗا ١٦

Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

– Diyanet İşleri

سَأُرۡهِقُهُۥ صَعُودًا ١٧

Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

– Diyanet İşleri

إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ ١٨

Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

– Diyanet İşleri

فَقُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ١٩

Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

– Diyanet İşleri

ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ٢٠

Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

– Diyanet İşleri

ثُمَّ نَظَرَ ٢١

Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ ٢٢

Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ أَدۡبَرَ وَٱسۡتَكۡبَرَ ٢٣

(23-24) Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

– Diyanet İşleri

فَقَالَ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ يُؤۡثَرُ ٢٤

(23-24) Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu