بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لِّلسَّآئِلِ وَٱلْمَحْرُومِ ٢٥

Saile ve mahruma.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ ٱلدِّينِ ٢٦

Ceza gününü tasdik ederler.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ هُم مِّنْ عَذَابِ رَبِّهِم مُّشْفِقُونَ ٢٧

Rabblerinin azabından korkarlar.

– Seyyid Kutub

إِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍ ٢٨

Çünkü Rabblerinin azabına güven olmaz.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَٰفِظُونَ ٢٩

Irzlarını korurlar.

– Seyyid Kutub

إِلَّا عَلَىٰٓ أَزْوَٰجِهِمْ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ ٣٠

Yalnız eşlerine ya da ellerinin altında bulunan cariyelere karşı korumazlar. Bundan ötürü de onlar kınanmazlar.

– Seyyid Kutub

فَمَنِ ٱبْتَغَىٰ وَرَآءَ ذَٰلِكَ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْعَادُونَ ٣١

Ama kim bundan ötesini ararsa, onlar sınırı aşanlardır.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ هُمْ لِأَمَٰنَٰتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَٰعُونَ ٣٢

Emanetlerini ve ahidlerini gözetirler.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ هُم بِشَهَٰدَٰتِهِمْ قَآئِمُونَ ٣٣

Şahidliklerini yaparlar.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ هُمْ عَلَىٰ صَلَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ ٣٤

Namazlarını korurlar.

– Seyyid Kutub

أُوْلَٰٓئِكَ فِى جَنَّٰتٍ مُّكْرَمُونَ ٣٥

İşte onlar cennetlerde ağırlanırlar.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu