بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

هَلَكَ عَنِّي سُلۡطَٰنِيَهۡ ٢٩

Gücüm benden yok olup gitti.»

– Seyyid Kutub

خُذُوهُ فَغُلُّوهُ ٣٠

«Tutun onu, bağlayın onu,

– Seyyid Kutub

ثُمَّ ٱلۡجَحِيمَ صَلُّوهُ ٣١

Sonra cehenneme sallayın onu.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ فِي سِلۡسِلَةٖ ذَرۡعُهَا سَبۡعُونَ ذِرَاعٗا فَٱسۡلُكُوهُ ٣٢

Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu!

– Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ كَانَ لَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ ٱلۡعَظِيمِ ٣٣

Çünkü o Büyük Allah'a inanmıyordu.

– Seyyid Kutub

وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ ٣٤

Yoksulu doyurmaya önayak olmazdı.»

– Seyyid Kutub

فَلَيۡسَ لَهُ ٱلۡيَوۡمَ هَٰهُنَا حَمِيمٞ ٣٥

Bugün onun için candan bir dost yoktur.

– Seyyid Kutub

وَلَا طَعَامٌ إِلَّا مِنۡ غِسۡلِينٖ ٣٦

İrinden başka yiyecek yoktur.

– Seyyid Kutub

لَّا يَأۡكُلُهُۥٓ إِلَّا ٱلۡخَٰطِـُٔونَ ٣٧

Onu (bile bile) hata işleyenlerden başkası yemez.

– Seyyid Kutub

فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَا تُبۡصِرُونَ ٣٨

Yoo yemin ederim; gördüklerinize

– Seyyid Kutub

وَمَا لَا تُبۡصِرُونَ ٣٩

Ve görmediklerinize ki,

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu