بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِشِمَالِهِۦ فَيَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي لَمۡ أُوتَ كِتَٰبِيَهۡ ٢٥

Kitabı solundan verilmiş olana gelince; der ki: Keşki kitabım bana verilmeseydi.

– İbni Kesir

وَلَمۡ أَدۡرِ مَا حِسَابِيَهۡ ٢٦

Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.

– İbni Kesir

يَٰلَيۡتَهَا كَانَتِ ٱلۡقَاضِيَةَ ٢٧

Keşki bu iş son bulmuş olsaydı.

– İbni Kesir

مَآ أَغۡنَىٰ عَنِّي مَالِيَهۡۜ ٢٨

Malım hiç fayda vermedi bana.

– İbni Kesir

هَلَكَ عَنِّي سُلۡطَٰنِيَهۡ ٢٩

Gücüm de yok olup gitti benden.

– İbni Kesir

خُذُوهُ فَغُلُّوهُ ٣٠

Tutun onu da bağlayın.

– İbni Kesir

ثُمَّ ٱلۡجَحِيمَ صَلُّوهُ ٣١

Sonra cehenneme salın onu.

– İbni Kesir

ثُمَّ فِي سِلۡسِلَةٖ ذَرۡعُهَا سَبۡعُونَ ذِرَاعٗا فَٱسۡلُكُوهُ ٣٢

Sonra da onu, boyu yetmiş arşın olan zincire vurun.

– İbni Kesir

إِنَّهُۥ كَانَ لَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ ٱلۡعَظِيمِ ٣٣

Çünkü o, yüce Allah'a inanmazdı.

– İbni Kesir

وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ ٣٤

Ve yoksulu doyurmaktan hoşlanmazdı. 69

– İbni Kesir

فَلَيۡسَ لَهُ ٱلۡيَوۡمَ هَٰهُنَا حَمِيمٞ ٣٥

Onun için bugün burada kendisine bir acıyan yoktur.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu