بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ بِحُسْبَانٍ ﴿٥

Güneş ve Ay hesaplı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلنَّجْمُ وَٱلشَّجَرُ يَسْجُدَانِ ﴿٦

Çemen, ağaç secdedan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ ٱلْمِيزَانَ ﴿٧

Bak şu güzel Semâ’ya verdi ona irtifa vazeyledip mizânı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَلَّا تَطْغَوْاْ فِى ٱلْمِيزَانِ ﴿٨

Ki taşmayın mizanda.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَقِيمُواْ ٱلْوَزْنَ بِٱلْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُواْ ٱلْمِيزَانَ ﴿٩

Ve doğru tutun adaletle tartıyı da aksatmayın mizanı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلْأَرْضَ وَضَعَهَا لِلْأَنَامِ ﴿١٠

Arza da bir tavazu verdi berayı enam.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فِيهَا فَٰكِهَةٌ وَٱلنَّخْلُ ذَاتُ ٱلْأَكْمَامِ ﴿١١

Onda bir meyva, ve ekmamiyle duran nahli benam.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلْحَبُّ ذُو ٱلْعَصْفِ وَٱلرَّيْحَانُ ﴿١٢

Ve o çimli dâneler ve o hoşbu reyhan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٣

Şimdi Rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?

— Elmalılı Hamdi Yazır

خَلَقَ ٱلْإِنسَٰنَ مِن صَلْصَٰلٍ كَٱلْفَخَّارِ ﴿١٤

Fağfur gibi bir salsâlden insanı yarattı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَخَلَقَ ٱلْجَآنَّ مِن مَّارِجٍ مِّن نَّارٍ ﴿١٥

Bir maric ateşten de o cannı yarattı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR