بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِلْ يَاسِينَ ﴿١٣٠

Selâm, ilyasîne.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Selam olsun İlyas'a.

— İbni Kesir

İlyas’a selâm olsun.

— Diyanet İşleri

(Bizden) selâm İlyâsa.

— Hasan Basri Çantay

İlyas'a selâm olsun.

— Seyyid Kutub

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ ﴿١٣١

Biz böyle mükâfat ederiz işte muhsinîne.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İşte Biz, ihsan edenleri böyle mükafatlandırırız.

— İbni Kesir

Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

— Diyanet İşleri

Şübhe yok ki biz iyi hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız.

— Hasan Basri Çantay

İşte biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.

— Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ مِنْ عِبَادِنَا ٱلْمُؤْمِنِينَ ﴿١٣٢

Çünkü O bizim mü'min kullarımızdan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki o, mü'min kullarımızdandı.

— İbni Kesir

Çünkü o bizim mü’min kullarımızdandı.

— Diyanet İşleri

Hakıykat o, mü'min kullarımdandı.

— Hasan Basri Çantay

Çünkü O bizim mü'min kullarımızdandı.

— Seyyid Kutub

وَإِنَّ لُوطًا لَّمِنَ ٱلْمُرْسَلِينَ ﴿١٣٣

Şüphesiz Lût da mürselînden.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki Lut da peygamberlerdendi.

— İbni Kesir

Şüphesiz Lût da peygamberlerdendi.

— Diyanet İşleri

Lût da gerçek ve şübhesiz gönderilmiş peygamberlerdendi.

— Hasan Basri Çantay

Lût da gönderilen peygamberlerdendi.

— Seyyid Kutub

إِذْ نَجَّيْنَٰهُ وَأَهْلَهُۥٓ أَجْمَعِينَ ﴿١٣٤

Zira kurtardık onu ve bütün ehlini.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hani Biz, onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.

— İbni Kesir

(134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.

— Diyanet İşleri

Hani biz hem onu, hem ehlini topdan kurtarmışdık.

— Hasan Basri Çantay

Onu ve ailesini kurtardık.

— Seyyid Kutub

إِلَّا عَجُوزًا فِى ٱلْغَٰبِرِينَ ﴿١٣٥

Kalan bir karıdan başka batanlar içinde.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Geridekiler arasında kalan bir kocakarı müstesna.

— İbni Kesir

(134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.

— Diyanet İşleri

(Azâbda) kalanlar içinde bırakılan bir koca karı müstesna idi.

— Hasan Basri Çantay

Yalnız azaba uğrayanlar arasında kalan ihtiyar bir kadın hariç.

— Seyyid Kutub

ثُمَّ دَمَّرْنَا ٱلْءَاخَرِينَ ﴿١٣٦

Sonra diğerlerini tedmir eyledik.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra diğerlerini yerle bir etmiştik.

— İbni Kesir

Sonra da diğerlerini yok ettik.

— Diyanet İşleri

Sonra biz diğerlerini kökünden helak etdik.

— Hasan Basri Çantay

Sonra diğerlerini yok etmiştik.

— Seyyid Kutub

وَإِنَّكُمْ لَتَمُرُّونَ عَلَيْهِم مُّصْبِحِينَ ﴿١٣٧

Ve siz elbette onlara uğrar ve üzerinden geçerseniz, sabahleyin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu siz, sabahleyin onlara uğrar üzerlerinden geçersiniz.

— İbni Kesir

(137-138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?

— Diyanet İşleri

(137-138) Elbet siz de sabah ve akşam onlar (ın yurdların) a uğruyorsunuz. Haalâ akıllanmayacak mısınız?.

— Hasan Basri Çantay

Ey insanlar! Sabahleyin onların yanından geçip gidiyorsunuz.

— Seyyid Kutub

وَبِٱلَّيْلِۗ أَفَلَا تَعْقِلُونَ ﴿١٣٨

Ve geceleyin, ya akıl edip de düşünmez misiniz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Geceleyin de. Hala akletmez misiniz?

— İbni Kesir

(137-138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?

— Diyanet İşleri

(137-138) Elbet siz de sabah ve akşam onlar (ın yurdların) a uğruyorsunuz. Haalâ akıllanmayacak mısınız?.

— Hasan Basri Çantay

Ve geceleyin. Düşünmüyor musunuz?

— Seyyid Kutub

وَإِنَّ يُونُسَ لَمِنَ ٱلْمُرْسَلِينَ ﴿١٣٩

Şüphesiz Yunüs de o mürselînden.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki Yunus da peygamberlerdendi.

— İbni Kesir

Şüphesiz Yûnus da peygamberlerdendi.

— Diyanet İşleri

Yunus da hiç şübhesiz gönderilen peygamberlerdendi.

— Hasan Basri Çantay

Yunus da gönderilen peygamberlerdendi.

— Seyyid Kutub

إِذْ أَبَقَ إِلَى ٱلْفُلْكِ ٱلْمَشْحُونِ ﴿١٤٠

Hani bir vakit dolu gemiye kaçmıştı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı.

— İbni Kesir

Hani o kaçıp yüklü gemiye binmişti.

— Diyanet İşleri

Hani o, dolu bir gemiye kaçmışdı.

— Hasan Basri Çantay

Dolu bir gemiye kaçmıştı.

— Seyyid Kutub

AYARLAR