بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ أَلَمْ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدًا وَلَبِثْتَ فِينَا مِنْ عُمُرِكَ سِنِينَ ١٨

Â, dedi: seni çocukken bizde büyütmedik mi? hem bizde ömründen senelerce kaldın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ ٱلَّتِى فَعَلْتَ وَأَنتَ مِنَ ٱلْكَٰفِرِينَ ١٩

Hem de o yaptığın fiîli yaptın, o halde sen o nankör kâfirlerdensin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَعَلْتُهَآ إِذًا وَأَنَاْ مِنَ ٱلضَّآلِّينَ ٢٠

O vakit, dedi: o fiîli yaptım şaşkınlardandım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَفَرَرْتُ مِنكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِى رَبِّى حُكْمًا وَجَعَلَنِى مِنَ ٱلْمُرْسَلِينَ ٢١

Onun üzerine vaktâki sizden korktum, içinizden kaçtım, derken Rabbim bana hüküm ihsan buyurdu ve Ben-î mürselinden kıldı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَتِلْكَ نِعْمَةٌ تَمُنُّهَا عَلَىَّ أَنْ عَبَّدتَّ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ ٢٢

O başıma kakdığın bir nimet de Ben-î İsraili kul, köle edinmiş olmandır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ ٱلْعَٰلَمِينَ ٢٣

Firavun, Rabb’ül-âlemin de nedir? dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَآۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ ٢٤

Göklerin ve yerin ve bütün aralarındakilerin Rabb’i, eğer ehli yakîn iseniz dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ لِمَنْ حَوْلَهُۥٓ أَلَا تَسْتَمِعُونَ ٢٥

Etrafındakilere dinlemez misiniz? dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبُّكُمْ وَرَبُّ ءَابَآئِكُمُ ٱلْأَوَّلِينَ ٢٦

Rabbiniz’in ve evvelki atalarınızın Rabb’i dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ إِنَّ رَسُولَكُمُ ٱلَّذِىٓ أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ لَمَجْنُونٌ ٢٧

Her halde size gönderilmiş olan resulünüz mutlak mecnun dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبُّ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَآۖ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ ٢٨

Meşrik ve Mağribin ve bütün aralarındakilerin Rabb’i, eğer siz âkıl iseniz dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu