بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَقُلْ إِنِّىٓ أَنَا ٱلنَّذِيرُ ٱلْمُبِينُ ٨٩

De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.”

– Diyanet İşleri

كَمَآ أَنزَلْنَا عَلَى ٱلْمُقْتَسِمِينَ ٩٠

Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik.

– Diyanet İşleri

ٱلَّذِينَ جَعَلُواْ ٱلْقُرْءَانَ عِضِينَ ٩١

Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir.

– Diyanet İşleri

فَوَرَبِّكَ لَنَسْـَٔلَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ ٩٢

(92-93) Rabbine andolsun, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız.

– Diyanet İşleri

عَمَّا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ٩٣

(92-93) Rabbine andolsun, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız.

– Diyanet İşleri

فَٱصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ ٱلْمُشْرِكِينَ ٩٤

Ey Muhammed! Şimdi sen, sana emrolunanı açıkça ortaya koy ve Allah’a ortak koşanlara aldırış etme.

– Diyanet İşleri

إِنَّا كَفَيْنَٰكَ ٱلْمُسْتَهْزِءِينَ ٩٥

(95-96) Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilâh edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler.

– Diyanet İşleri

ٱلَّذِينَ يَجْعَلُونَ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ٩٦

(95-96) Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilâh edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler.

– Diyanet İşleri

وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ ٩٧

Andolsun, onların söyledikleri şeylerden dolayı göğsünün daraldığını biliyoruz.

– Diyanet İşleri

فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُن مِّنَ ٱلسَّٰجِدِينَ ٩٨

O hâlde, Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ve secde edenlerden ol.

– Diyanet İşleri

وَٱعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّىٰ يَأْتِيَكَ ٱلْيَقِينُ ٩٩

Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu