بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ مُوسَىٰٓ أَتَقُولُونَ لِلْحَقِّ لَمَّا جَآءَكُمْۖ أَسِحْرٌ هَٰذَا وَلَا يُفْلِحُ ٱلسَّٰحِرُونَ ٧٧

Musâ, ya! dedi: size hak gelince böyle mi diyorsunuz? Bu sihir mi? Halbuki sihirbazlar felâh bulmazlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Musa dedi ki: Hak size geldiğinde mi böyle söylersiniz? Bu mudur büyü? Halbuki büyücüler felah bulmazlar.

– İbni Kesir

Mûsâ: “Size hak gelince, onun hakkında böyle mi diyorsunuz? Bu bir sihir midir? Oysa sihirbazlar, iflah olmazlar!” dedi.

– Diyanet İşleri

Musa: «Siz, hak için, o size gelince (böyle) mi söylersiniz? Bu, bir sihir midir? Halbuki sihirbazlar umduklarına eremezler» dedi.

– Hasan Basri Çantay

Musa, onlara; «Size gelen gerçek için böyle mi diyorsunuz? Bu bir büyü müdür? Oysa büyücüler iflah olmazlar, kurtuluşa eremezler.»

– Seyyid Kutub

قَالُوٓاْ أَجِئْتَنَا لِتَلْفِتَنَا عَمَّا وَجَدْنَا عَلَيْهِ ءَابَآءَنَا وَتَكُونَ لَكُمَا ٱلْكِبْرِيَآءُ فِى ٱلْأَرْضِ وَمَا نَحْنُ لَكُمَا بِمُؤْمِنِينَ ٧٨

Sen, dediler: bizi, atalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan çeviresin de bu yerde devlet ikinizin olsun diye mi geldin? Biz ikinize de inanamayız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dediler ki: Siz ikiniz; bizi, babalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan çevirmek ve yeryüzünün büyükleri olmak için mi geldiniz? Biz, size inanmıyoruz.

– İbni Kesir

Dediler ki: “Bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan döndüresin de yeryüzünde hâkimiyet (devlet) ikinizin eline geçsin diye mi bize geldin? Biz ikinize de inanmıyoruz.”

– Diyanet İşleri

Dediler: «Sen atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yoldan) bizi döndüresin de bu yerde devlet ikinizin (elinde) olsun diye mi bize geldiniz? Biz ikinize de inanıcılar değiliz».

– Hasan Basri Çantay

Musa'nın soydaşları dediler ki; «Siz ikiniz, bizi atalarımızdan miras aldığımız inanç ve geleneklerden vazgeçiresiniz ve bu yörede egemenliği ele geçiresiniz diye mi bize geldiniz? Biz size kesinlikle inanmayacağız.»

– Seyyid Kutub

وَقَالَ فِرْعَوْنُ ٱئْتُونِى بِكُلِّ سَٰحِرٍ عَلِيمٍ ٧٩

Firavun da, bana bütün bilgiç sihirbazları getirin dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Firavun: Bütün bilgin büyücüleri bana getirin, dedi.

– İbni Kesir

Firavun, “Bütün usta sihirbazları bana getirin” dedi.

– Diyanet İşleri

Fir'avn: «Usta bütün sihirbazları bana getirin» dedi.

– Hasan Basri Çantay

Firavun, Bana bütün bilgili büyücüleri getiriniz» dedi.

– Seyyid Kutub

فَلَمَّا جَآءَ ٱلسَّحَرَةُ قَالَ لَهُم مُّوسَىٰٓ أَلْقُواْ مَآ أَنتُم مُّلْقُونَ ٨٠

Bunun üzerine sihirbazlar geldiği vakit Musâ onlara ne ortaya atacaksınız siz atın dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sihirbazlar gelince, Musa onlara: Atacağınızı atın, dedi.

– İbni Kesir

Sihirbazlar gelince Mûsâ onlara, “Atacağınızı atın (hünerinizi ortaya koyun)” dedi.

– Diyanet İşleri

Nihayet sihirbazlar geldiği zaman Musa onlara (ortaya) ne atacaksanız atın» dedi.

– Hasan Basri Çantay

Büyücüler gelince Musa onlara, 'Atacağınızı atınız, hünerinizi gösteriniz' dedi.

– Seyyid Kutub

فَلَمَّآ أَلْقَوْاْ قَالَ مُوسَىٰ مَا جِئْتُم بِهِ ٱلسِّحْرُۖ إِنَّ ٱللَّهَ سَيُبْطِلُهُۥٓۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُصْلِحُ عَمَلَ ٱلْمُفْسِدِينَ ٨١

Vaktâ ki attılar, Musâ bu, sizin yaptığınız dedi: sihir, her halde Allah, onu ibtâl edecek, her halde Allah, müfsidlerin ameline salah vermez.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar atacaklarını atınca; Musa dedi ki: Bu sizin yaptığınız sihirdir, Allah onu boşa çıkaracaktır. Allah, elbette fesadçıların işini düzeltmez.

– İbni Kesir

Sihirbazlar atacaklarını atınca, Mûsâ dedi ki: “Sizin bu yaptığınız sihirdir. Allah, onu elbette boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah, bozguncuların işini düzeltmez.

– Diyanet İşleri

Vaktaki onlar atdılar. Musa dedi ki: «Bu sizin (meydana) getirdiğiniz (yapdığınız) şey sihirdir. Allah şübhesiz ki onun boşluğunu, asılsızlığını meydana çıkaracakdır. Allah elbette fesâdcıların işini düzenlemez.

– Hasan Basri Çantay

Onlar atacaklarını atıp, hünerlerini gösterince Musa, «Sizin gösterdiğiniz hüner büyüdür; ama Allah onu kesinlikle boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işini amacına vardırmaz.

– Seyyid Kutub

وَيُحِقُّ ٱللَّهُ ٱلْحَقَّ بِكَلِمَٰتِهِۦ وَلَوْ كَرِهَ ٱلْمُجْرِمُونَ ٨٢

Allah, kelimatiyle Hakk’ı ihkak edecek, isterse mücrimler hoşlanmasınlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve suçlular istemese de Allah, hakkı sözleriyle gerçekleştirir.

– İbni Kesir

Suçluların hoşuna gitmese de, Allah, hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.”

– Diyanet İşleri

Allah, günahkârların hoşuna gitmese de, hakkın hak olduğunu kelimeleriyle isbat eder.

– Hasan Basri Çantay

Suçluların hoşuna gitmese de, Allah sözleri ile direktifleri ile gerçeği üstün getirir.

– Seyyid Kutub

فَمَآ ءَامَنَ لِمُوسَىٰٓ إِلَّا ذُرِّيَّةٌ مِّن قَوْمِهِۦ عَلَىٰ خَوْفٍ مِّن فِرْعَوْنَ وَمَلَإِيْهِمْ أَن يَفْتِنَهُمْۚ وَإِنَّ فِرْعَوْنَ لَعَالٍ فِى ٱلْأَرْضِ وَإِنَّهُۥ لَمِنَ ٱلْمُسْرِفِينَ ٨٣

Hasılı Firavun ve cemiyyetinin belâsı korkusundan ibtîdâ Musâ’ya kavminin bir zürriyetinden başka iman eden olmadı, çünkü Firavun o yerde çok üstün idi ve çok aşırı giden müsriflerden idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Firavun ve erkanının kendilerine fenalık yapmasından korktuklarından, kavminin bir kısım gençleri dışında kimse Musa'ya iman etmedi. Çünkü Firavun, yeryüzünde çok ululanan ve gerçekten aşırı gidenlerdendi.

– İbni Kesir

Firavun ve ileri gelenlerinin kötülük yapmaları korkusu ile kavminin küçük bir bölümünden başkası Mûsâ’ya iman etmedi. Çünkü Firavun, o yerde zorba bir kişi idi. O, gerçekten aşırı gidenlerdendi.

– Diyanet İşleri

Neticede (ve bidâyetde) Musâya kavminin bir zürriyyetinden başkası — Fir'avn ile elebaşlarının kendilerine açacağı belâdan korkusuna — îman etmedi. Çünkü Fir'avn o yerde (Mısırda) cidden gaalibdi ve cidden aşırı gidenlerdendi.

– Hasan Basri Çantay

Musa'ya soydaşlarının sadece bir bölüm gençleri inanmıştı. Bunlar da hem Firavun'dan ve hem de ileri gelen soydaşlarından kaynaklanan işkence korkularına rağmen inanmışlardı. Çünkü Firavun yeryüzünde koyu bir diktatörlük kurmuş, iyice azıtmıştı.

– Seyyid Kutub

وَقَالَ مُوسَىٰ يَٰقَوْمِ إِن كُنتُمْ ءَامَنتُم بِٱللَّهِ فَعَلَيْهِ تَوَكَّلُوٓاْ إِن كُنتُم مُّسْلِمِينَ ٨٤

Musâ da, ey kavmim: siz gerçekten Allah’a iman ettinizse, onun birliğine ihlâs ile teslim olmuş müslimler iseniz artık ona itimâd edin dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Musa dedi ki: Ey kavmim, eğer siz, gerçekten Allah'a iman etmişseniz ve müslüman olmuşsanız; artık O'na tevekkül edin.

– İbni Kesir

Mûsâ, “Ey kavmim! Eğer siz gerçekten Allah’a iman etmişseniz, eğer O’na teslim olmuş kimseler iseniz, artık sadece O’na tevekkül edin” dedi.

– Diyanet İşleri

Musa dedi: «Ey kavmim, eğer siz (gerçekden) Allaha îman etdiyseniz, Ona (ıhlâs ile) teslîm olmuş müslümanlar iseniz artık ancak Ona güvenib dayanın».

– Hasan Basri Çantay

Musa dedi ki; «Ey soydaşlarım eğer Allah'a inandıysanız, eğer O'na teslim olmuşsanız, O'na dayanınız.

– Seyyid Kutub

فَقَالُواْ عَلَى ٱللَّهِ تَوَكَّلْنَا رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلْقَوْمِ ٱلظَّٰلِمِينَ ٨٥

Onlar da, biz Allah’a itimâd ettik, Ya Rabbenâ bizi o zalim kavmin fitnesine düşürme.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar da dediler ki: Biz, Allah'a tevekkül ettik. Ey Rabbımız, bizi, o zalimler güruhu ile sınama.

– İbni Kesir

Onlar da şöyle dediler: “Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma!”

– Diyanet İşleri

Onlar da şöyle dediler: «Biz yalınız Allaha güvenib dayandık. Ey Rabbimiz, bizi o zaalimler güruhuna bir fitne (mevzuu) yapma».

– Hasan Basri Çantay

Onlar da dediler ki; «Biz Allah'a dayandık ey Rabbimiz, zalimler güruhunun bizi sapıklıklarına gerekçe göstermelerine meydan verme.

– Seyyid Kutub

وَنَجِّنَا بِرَحْمَتِكَ مِنَ ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ ٨٦

Ve rahmetinle bizi o kâfir kavmden kurtar dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Merhametinle o kafirler güruhundan bizi kurtar.

– İbni Kesir

Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar.

– Diyanet İşleri

«Ve bizi rahmetinle o kâfirler güruhundan kurtar».

– Hasan Basri Çantay

Rahmetinle bizi kâfirler güruhundan kurtar.

– Seyyid Kutub

وَأَوْحَيْنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰ وَأَخِيهِ أَن تَبَوَّءَا لِقَوْمِكُمَا بِمِصْرَ بُيُوتًا وَٱجْعَلُواْ بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَۗ وَبَشِّرِ ٱلْمُؤْمِنِينَ ٨٧

Biz ise Musâ’ya ve kardeşine şu vahyi verdik: kavminiz için Mısır’da bir takım evler ihzar edin, ve evlerinizi kıble tarafına yapın ve namaz kılın, hem de mü'minleri tebşir eyle.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Musa ve kardeşine de vahyettik ki: Mısır'da kavminiz için evler hazırlayın; evlerinizi namazgah edinin namaz kılın. Ve mü'minlere müjdele.

– İbni Kesir

Mûsâ’ya ve kardeşine, “Kavminiz için Mısır’da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri müjdele” diye vahyettik.

– Diyanet İşleri

Musâya ve biraderine: «Mısırda kavminiz için evler hazırlayın. O evlerinizi namazgah yapın. (Oralarda) dosdoğru namaz kılın. (Ey Musa) mü'minleri (dünyâda nusret ve âhiretde cennetle) müjdele» diye vahyetdik.

– Hasan Basri Çantay

Biz Musa ile kardeşine vahyettik ki; «Soydaşlarınıza Mısır'da evler hazırlayınız, evlerinizi namazgâh haline getiriniz,namaz kılınız ve mü'minleri müjdeleyiniz.»

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu