091 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلَّيۡلِ إِذَا يَغۡشَىٰهَا ٤

Ziyasını örtüb bürüdüğü zaman geceye,

– Ali Fikri Yavuz

وَٱلسَّمَآءِ وَمَا بَنَىٰهَا ٥

Göğe ve onu bina edene,

– Ali Fikri Yavuz

وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا طَحَىٰهَا ٦

Arza ve onu döşeyene,

– Ali Fikri Yavuz

وَنَفۡسٖ وَمَا سَوَّىٰهَا ٧

Nefse ve onu (insan biçiminde) düzenleyene;

– Ali Fikri Yavuz

فَأَلۡهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقۡوَىٰهَا ٨

Sonra da o nefse, isyanını ve itaatını öğretene ki,

– Ali Fikri Yavuz

قَدۡ أَفۡلَحَ مَن زَكَّىٰهَا ٩

Muhakak (Allah’ın küfür ve isyandan) temizlediği nefis kurtulmuştur.

– Ali Fikri Yavuz

وَقَدۡ خَابَ مَن دَسَّىٰهَا ١٠

Ve hüsrana uğramıştır, (Allah’ın) azdırdığı kimse...

– Ali Fikri Yavuz

كَذَّبَتۡ ثَمُودُ بِطَغۡوَىٰهَآ ١١

Semûd kavmi, inkâr etti azgınlığından.

– Ali Fikri Yavuz

إِذِ ٱنۢبَعَثَ أَشۡقَىٰهَا ١٢

O vakit (Semûd kavminin) en azılısı, (bir mucize olarak kayadan çıkarılan Allah’ın devesini öldürmek için) fırlayınca;

– Ali Fikri Yavuz

فَقَالَ لَهُمۡ رَسُولُ ٱللَّهِ نَاقَةَ ٱللَّهِ وَسُقۡيَٰهَا ١٣

Allah’ın peygamberi onlara şöyle demişti: “- Allah’ın devesini kendi haline bırakın, su içmesine engel olmayın.”

– Ali Fikri Yavuz

فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمۡدَمَ عَلَيۡهِمۡ رَبُّهُم بِذَنۢبِهِمۡ فَسَوَّىٰهَا ١٤

Fakat onlar (Salih peygamberin kendilerine söylediği bu sözü) tanımayıb inkâr ettiler de, onu öldürdüler. Bunun üzerine, günahları yüzünden Rableri onları kökünden kazıyıb helâk etti de (büyük küçük bırakmadı) hepsini düzleyiverdi.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu