Sûrenin Adı
Surenin birinci ayetindeki "Şems" kelimesi sureye isim olmuştur.
Nüzul zamanı
Üslubtan, bu surenin Mekke döneminin başlangıcında nazil olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu surenin nüzul zamanı,
Mekke'de Rasulullah'a muhalefetin şiddetlendiği dönemdedir.
Konu
Sure, iyilik ve kötülük arasındaki farkı anlatmaktadır. İyilik ve kötülük arasındaki farkı anlamamakta ısrar eden
insanlar ise kötülüğün sonu ile korkutulmaktadırlar.
Sure konu bakımından ikiye ayrılmıştır. Birinci kısım başlangıçtan 10. ayete kadar devam eder. İkinci kısım da 11.
ayetten surenin sonuna kadar sürer.
-
Birinci kısımda üç şey anlatılmıştır: Birincisi, güneş ve ay, gece ve gündüz, yeryüzü ve gökyüzü ve gökyüzünün
birbirinden farklı ve birbirine zıt olması gibi iyilik ile kötülük de birbirinden farklıdır. Netice olarak da
birbirine zıttır. Bunlar şekil olarak aynı olmadıkları gibi netice itibariyle de aynı olamazlar.
-
İkincisi, Allah (c.c.) insana hisler ve zihnî yetenekler vererek onu bu dünyada tamamen habersiz bırakmamıştır.
Fıtrî bir ilham aracılığıyla, şuuraltında bile olsa iyi ile kötü arasındaki farkı anlayabilecek, doğru ve yanlışı,
hayır ve şerri birbirinden ayırdedebilecek hissi vermiştir.
-
Üçüncüsü, insanın geleceği Allah'ın ona verdiği irade ve kararı kullanarak iyi ya da kötü eğilimlerden hangisini
güçlendirip hangisini bastıracağına bağlıdır. Eğer iyilik eğilimlerini güçlendirir, takviye ederse ve kötü
eğilimlerden de nefsini temizlerse o zaman felah bulacaktır. Bunun tersine eğer nefsinin iyilik eğilimlerini
bastırırsa, kötülük eğilimlerini ise serbest bırakır ve güçlendirirse başarısızlığa, hüsrana uğrayacaktır.
İkinci kısımda tarihten bir örnek olarak Semud kavmi verilmiş ve risaletin önemi vurgulanmıştır. Allah (c.c.) her
insana ilim ilhamı vermişse de, bu, hidayeti için yeterli olmadığından dünyaya peygamberler gönderilmiştir. İnsan hayır
ve şerri yanlış felsefe ve ölçülere göre tayin ederek sapıklığa düştüğü için, Allah (c.c.) onların fıtrî ilhamına
destek olmak üzere peygamberler aracılığıyla vahiy göndermiştir. Bunun nedeni, peygamberler insanlara, iyiliğin ve
kötülüğün ne olduğunu açıkça göstersinler diyedir. Bunun bir örneği Hz. Salih (a.s) 'dir. O, Semud kavmi için
gönderilmiştir. Ama Semud kavmi kötülüğe o kadar batmıştı ki Hz. Salih'e karşı koyup O'nu yalanlamışlardı. İspat için
Hz. Salih'ten bir mucize istemişlerdi. Onların bu taleplerine karşı Allah (c.c.) bir deveyi mucize olarak göndermişti.
Ama buna rağmen onlar kötülüklerinden vazgeçmediler ve içlerinden en kötüleri olan birisi bu deveyi öldürdü. Bunun
sonucunda da bütün kavim helak edildi.
Semud kıssası anlatılırken hiçbir yerde Kureyş'e hitap edilmemiştir. Yani bu surede Kureyş'e hitaben, "eğer siz Semud
kavmi gibi Nebi'yi yalanlarsanız onların sonuna uğrarsınız" denmemiştir. O dönemde Mekke'deki şartlar tıpkı Hz. Salih
ve Semud kavminin içinde bulunduğu kötü şartlar gibiydi. Onun için bu şartlarda Semud kavmini kısaca açıklamak
yeterliydi. Çünkü Mekke'deki vaziyet, tıpkı tarihteki Semud kavminin işaret edilen şartlarına uyuyordu.
Kaynak: Mevdûdî - Tefhimu'l Kur'an