037 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهَا شَجَرَةٞ تَخۡرُجُ فِيٓ أَصۡلِ ٱلۡجَحِيمِ ٦٤

O bir ağaçtır ki, cehennemin dibinden çıkar.

– Ali Fikri Yavuz

طَلۡعُهَا كَأَنَّهُۥ رُءُوسُ ٱلشَّيَٰطِينِ ٦٥

Meyvaları, (çirkin) şeytanların başları gibidir.

– Ali Fikri Yavuz

فَإِنَّهُمۡ لَأٓكِلُونَ مِنۡهَا فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ ٦٦

Muhakkak o kâfirler bundan yiyecekler de karınlarını bundan dolduracaklar.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ إِنَّ لَهُمۡ عَلَيۡهَا لَشَوۡبٗا مِّنۡ حَمِيمٖ ٦٧

Ondan doyduktan sonra, onlar için kaynar bir içki var.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ إِنَّ مَرۡجِعَهُمۡ لَإِلَى ٱلۡجَحِيمِ ٦٨

Sonra da dönecekleri yer şübhesiz ki yine cehennemdir.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهُمۡ أَلۡفَوۡاْ ءَابَآءَهُمۡ ضَآلِّينَ ٦٩

Çünkü onlar, babalarını (dünyada) sapıklıkta buldular.

– Ali Fikri Yavuz

فَهُمۡ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمۡ يُهۡرَعُونَ ٧٠

Kendileri de onların (sapık) izleri üzerinde koşturuluyorlardı.

– Ali Fikri Yavuz

وَلَقَدۡ ضَلَّ قَبۡلَهُمۡ أَكۡثَرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ٧١

(Ey Rasûlüm), senin kavminden önce eski ümmetlerin çoğu dalâlette idi.

– Ali Fikri Yavuz

وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ ٧٢

Gerçekten biz onlara, azabla korkutucu peygamberler de gönderdik.

– Ali Fikri Yavuz

فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ ٧٣

Şimdi bak, o korkutulanların akıbeti (helâk edilişleri) nasıl oldu?

– Ali Fikri Yavuz

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ٧٤

Ancak Allah’ın, küfürden korunmuş, kulları müstesna; (onlar azabdan kurtulmuşlardır).

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu