بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمۡ لَمُحۡضَرُونَ ١٢٧

O vakit O'nu tekzîp ettiler. Artık onlar da elbette, (azaba) ihzar edilmişlerdir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ١٢٨

Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesna.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ ١٢٩

Ve O'na sonrakiler arasında (bir zikr-i cemîl) terkettik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِلۡ يَاسِينَ ١٣٠

İlyas'ın üzerine selâm olsun.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ ١٣١

Muhakkak ki, Biz muhsin olanları mükâfaatlandırırız.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ١٣٢

Şüphe yok O, Bizim mü'minler olan kullarımızdandır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّ لُوطٗا لَّمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٣٣

(133-134) Ve muhakkak, Lût da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. O vakit O'nu ve ehlini necâta erdirdik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِذۡ نَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ ١٣٤

(133-134) Ve muhakkak, Lût da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. O vakit O'nu ve ehlini necâta erdirdik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ ١٣٥

Azap içinde kalanlar arasındaki bir kocakarı müstesna.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ ١٣٦

(136-137) Sonra diğerlerini de helâk ediverdik. Ve şüphe yok ki, siz elbette onların üzerlerine sabahleyin uğrarsınız.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّكُمۡ لَتَمُرُّونَ عَلَيۡهِم مُّصۡبِحِينَ ١٣٧

(136-137) Sonra diğerlerini de helâk ediverdik. Ve şüphe yok ki, siz elbette onların üzerlerine sabahleyin uğrarsınız.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00