071 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَغۡفِرۡ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمۡ وَيُؤَخِّرۡكُمۡ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمًّىۚ إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَآءَ لَا يُؤَخَّرُۚ لَوۡ كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ ٤

Günahlarınızdan size mağfiret buyursun ve sizi müsemmâ bir ecele kadar tehir eylesin. Muhakkak ki Allah’ın takdir eylediği ecel gelince tehir olunmaz, eğer bilse idiniz!”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ki Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin; doğrusu Allah'ın belirttiği süre gelince geri bırakılmaz; keşki bilseniz.

– Seyyid Kutub

"Allah'a ibadet edin. Ona karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah'ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz."

– Diyanet İşleri

قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوۡتُ قَوۡمِي لَيۡلٗا وَنَهَارٗا ٥

Dedi ki: “Yâ Rab! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim

– Elmalılı Hamdi Yazır

Nuh dedi ki: «Rabbim! Doğrusu ben, milletimi gece gündüz çağırdım.»

– Seyyid Kutub

Nûh şöyle dedi: "Ey Rabbim! Gerçekten ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim."

– Diyanet İşleri

فَلَمۡ يَزِدۡهُمۡ دُعَآءِيٓ إِلَّا فِرَارٗا ٦

fakat benin çağırmam onlara firardan başka bir şey artırmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Fakat benim çağırmam, sadece benden uzaklıklarını artırdı.»

– Seyyid Kutub

"Fakat benim davetim ancak onların kaçışını artırdı."

– Diyanet İşleri

وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوۡتُهُمۡ لِتَغۡفِرَ لَهُمۡ جَعَلُوٓاْ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَٱسۡتَغۡشَوۡاْ ثِيَابَهُمۡ وَأَصَرُّواْ وَٱسۡتَكۡبَرُواْ ٱسۡتِكۡبَارٗا ٧

Ve ben onları mağfiret buyurman için her davet ettiğimde onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar ve esvablarına büründüler ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu ben senin onları bağışlaman için kendilerini her çağrışımda, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, direndiler, büyüklendikçe büyüklendiler.

– Seyyid Kutub

"Kuşkusuz sen onları bağışlayasın diye kendilerini her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, inanmamakta direndiler ve büyük bir kibir gösterdiler."

– Diyanet İşleri

ثُمَّ إِنِّي دَعَوۡتُهُمۡ جِهَارٗا ٨

Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra, doğrusu ben onları açıkça çağırdım.

– Seyyid Kutub

"Sonra ben onları açık açık davet ettim".

– Diyanet İşleri

ثُمَّ إِنِّيٓ أَعۡلَنتُ لَهُمۡ وَأَسۡرَرۡتُ لَهُمۡ إِسۡرَارٗا ٩

Sonra hem ilan ederek söyledim onlara hem gizli gizli söyledim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim.

– Seyyid Kutub

"Sonra, onlarla hem açıktan açığa, hem de gizli gizli konuştum."

– Diyanet İşleri

فَقُلۡتُ ٱسۡتَغۡفِرُواْ رَبَّكُمۡ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارٗا ١٠

‘Gelin’ dedim, ‘Rabbinizin mağfiretini isteyin, çünkü, O mağfireti çok bir Gaffâr’dır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dedim ki: «Rabbiniz'den bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır..

– Seyyid Kutub

"Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü o çok bağışlayıcıdır.'

– Diyanet İşleri

يُرۡسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيۡكُم مِّدۡرَارٗا ١١

Bol hayır ile üzerinize semâyı salsın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Size gökten bol bol yağmur indirsin.»

– Seyyid Kutub

‘(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.'

– Diyanet İşleri

وَيُمۡدِدۡكُم بِأَمۡوَٰلٖ وَبَنِينَ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ جَنَّٰتٖ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ أَنۡهَٰرٗا ١٢

Ve size mallar ve oğullarla imdad eylesin ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizi, mallar ve oğullarla desteklesin; sizin için bahçeler var etsin, ırmaklar akıtsın.

– Seyyid Kutub

‘Sizi mallarla, oğullarla desteklesin ve sizin için bahçeler var etsin, sizin için ırmaklar var etsin.'

– Diyanet İşleri

مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا ١٣

Neye siz ummazsınız Allah için bir vakar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ne oluyorsunuz ki Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.

– Seyyid Kutub

‘Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?'

– Diyanet İşleri

وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا ١٤

Yaratmış iken O sizi tavır tavır bu tavra kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Oysa sizi merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.

– Seyyid Kutub

‘Halbuki, o sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.'

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu