079 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرۡدُودُونَ فِي ٱلۡحَافِرَةِ ١٠

Derler ki: «Biz mi hayata hakikaten döndürülmüş kimseler olacağız?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمٗا نَّخِرَةٗ ١١

«Biz mi çürümüş kemikler olduğumuz zaman?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالُواْ تِلۡكَ إِذٗا كَرَّةٌ خَاسِرَةٞ ١٢

(12-13) Dediler ki: «Bu, o halde ziyanlı bir dönüş.» Fakat şüphe yok ki o, bir tek sayhadır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ ١٣

(12-13) Dediler ki: «Bu, o halde ziyanlı bir dönüş.» Fakat şüphe yok ki o, bir tek sayhadır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ ١٤

Artık onlar, o zaman bir düz yer üzerindedirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ ١٥

(15-16) Sana Mûsa'nın kıssası geldi mi? O vakit ki, O'na Rabbi, mukaddes Tuvâ vadisinde nidâ etmişti.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِذۡ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوًى ١٦

(15-16) Sana Mûsa'nın kıssası geldi mi? O vakit ki, O'na Rabbi, mukaddes Tuvâ vadisinde nidâ etmişti.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ١٧

(17-18) Fir'avun'a gidiver, muhakkak ki, o pek azmıştır.» İmdi de ki: «Senin temizlenmekliğine meylin var mıdır?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَقُلۡ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ ١٨

(17-18) Fir'avun'a gidiver, muhakkak ki, o pek azmıştır.» İmdi de ki: «Senin temizlenmekliğine meylin var mıdır?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَأَهۡدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخۡشَىٰ ١٩

«Ve sana Rabbin yolunu göstereyim de O'ndan korkasın.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَأَرَىٰهُ ٱلۡأٓيَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰ ٢٠

Artık O'na pek büyük mûcize gösterdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu