074 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مَا سَلَكَكُمۡ فِي سَقَرَ ٤٢

“-Sizi cehenneme sokan nedir?”

– Ali Fikri Yavuz

قَالُواْ لَمۡ نَكُ مِنَ ٱلۡمُصَلِّينَ ٤٣

Onlar şöyle derler: “- Biz namaz kılanlardan değildik,

– Ali Fikri Yavuz

وَلَمۡ نَكُ نُطۡعِمُ ٱلۡمِسۡكِينَ ٤٤

Yoksula yedirmezdik,

– Ali Fikri Yavuz

وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ ٱلۡخَآئِضِينَ ٤٥

Batıla dalanlarla beraber dalıyorduk,

– Ali Fikri Yavuz

وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ ٤٦

Hesab gününü de yalan sayardık.

– Ali Fikri Yavuz

حَتَّىٰٓ أَتَىٰنَا ٱلۡيَقِينُ ٤٧

Nihayet bize ölüm gelib çattı.”

– Ali Fikri Yavuz

فَمَا تَنفَعُهُمۡ شَفَٰعَةُ ٱلشَّٰفِعِينَ ٤٨

Fakat (o vakit) şefaatçilerin şefaatı onlara fayda vermez.

– Ali Fikri Yavuz

فَمَا لَهُمۡ عَنِ ٱلتَّذۡكِرَةِ مُعۡرِضِينَ ٤٩

Böyle iken onlara (Mekke halkına) ne oluyor ki, Kur’an’dan yüz çeviriyorlar.

– Ali Fikri Yavuz

كَأَنَّهُمۡ حُمُرٞ مُّسۡتَنفِرَةٞ ٥٠

Sanki ürkmüş yaban eşekleri;

– Ali Fikri Yavuz

فَرَّتۡ مِن قَسۡوَرَةِۭ ٥١

Aslandan kaçmaktalar...

– Ali Fikri Yavuz

بَلۡ يُرِيدُ كُلُّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ أَن يُؤۡتَىٰ صُحُفٗا مُّنَشَّرَةٗ ٥٢

Doğrusu, onlardan her biri (Allah tarafından) kendisine okuyacak olduğu ayrı kitablar dağıtılmasını istiyor, (ki orada peygambere iman etmek gerektiğine dair Allah’ın emrini bulsun).

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu