092 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَا يُغۡنِي عَنۡهُ مَالُهُۥٓ إِذَا تَرَدَّىٰٓ ١١

(Cehennem çukuruna) düştüğü zaman, onu malı kurtaramıyacak,

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ عَلَيۡنَا لَلۡهُدَىٰ ١٢

Muhakkak ki bize düşen, doğru yolu göstermektir.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّ لَنَا لَلۡأٓخِرَةَ وَٱلۡأُولَىٰ ١٣

Şübhe yok ki hem ahiret, hem dünya bizimdir.

– Ali Fikri Yavuz

فَأَنذَرۡتُكُمۡ نَارٗا تَلَظَّىٰ ١٤

İşte sizi, alevlendikçe alevlenen bir ateşle korkuttum.

– Ali Fikri Yavuz

لَا يَصۡلَىٰهَآ إِلَّا ٱلۡأَشۡقَى ١٥

Girer oraya ancak kâfir olan,

– Ali Fikri Yavuz

ٱلَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ١٦

(Peygamberleri) inkâr eden ve (imandan) yüz çeviren...

– Ali Fikri Yavuz

وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلۡأَتۡقَى ١٧

Uzaklaştırılacaktır ondan, takva sahibi olan,

– Ali Fikri Yavuz

ٱلَّذِي يُؤۡتِي مَالَهُۥ يَتَزَكَّىٰ ١٨

Malını (hayra) veren, (gösteriş yapmıyarak) temizlenen...

– Ali Fikri Yavuz

وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُۥ مِن نِّعۡمَةٖ تُجۡزَىٰٓ ١٩

Onda, (bu takva sahibinde) hiç kimsenin bir nimeti yoktur ki, (yaptığı hayırlı amel) o nimete karşılık tutulmuş olsun.

– Ali Fikri Yavuz

إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ وَجۡهِ رَبِّهِ ٱلۡأَعۡلَىٰ ٢٠

O, ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için verir.

– Ali Fikri Yavuz

وَلَسَوۡفَ يَرۡضَىٰ ٢١

Muhakkak o, ileride (Allah’ın kendisine ihsan edeceği cennet nimetlerinden ötürü) razı olacaktır. (Bu ayeti-i kerimeler, Hz. Ebu Bekir efendimizin Hz. Bilâl’i satın alarak kölelikten kurtarması üzerine, kendileri hakkında nazil olmuşlardır).

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu