069 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ ٱلۡجَحِيمَ صَلُّوهُ ٣١

Sonra ancak cehenneme yaslayın onu!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ثُمَّ فِي سِلۡسِلَةٖ ذَرۡعُهَا سَبۡعُونَ ذِرَاعٗا فَٱسۡلُكُوهُ ٣٢

Sonra da boyu yetmiş arşın bir zincirde yollayın onu!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّهُۥ كَانَ لَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ ٱلۡعَظِيمِ ٣٣

Çünkü o, şanı yüce Allah'a inanmıyordu.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ ٣٤

Yoksulun yiyeceğine hiç bakmıyordu.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَلَيۡسَ لَهُ ٱلۡيَوۡمَ هَٰهُنَا حَمِيمٞ ٣٥

Bugün de ona burada kanı sıcak bir yakın yoktur.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَا طَعَامٌ إِلَّا مِنۡ غِسۡلِينٖ ٣٦

Bir irinden başka bir yiyecek de yoktur.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

لَّا يَأۡكُلُهُۥٓ إِلَّا ٱلۡخَٰطِـُٔونَ ٣٧

Onu günahkar canilerden başka kimse yemez.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَا تُبۡصِرُونَ ٣٨

Artık yok, yemin ederim gördüklerinize

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَا لَا تُبۡصِرُونَ ٣٩

ve görmediklerinize!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّهُۥ لَقَوۡلُ رَسُولٖ كَرِيمٖ ٤٠

O (Kur'an), hiç şüphesiz şanlı bir peygamberin getirdiği sözdür.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَا هُوَ بِقَوۡلِ شَاعِرٖۚ قَلِيلٗا مَّا تُؤۡمِنُونَ ٤١

Ve O, bir şair sözü değildir. Siz pek az inanıyorsunuz!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu